Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5972 E. 2022/7826 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın gayriresmi birlikteliğinden olan çocuğunun, miras payı olan taşınmaz üzerindeki tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının mirasçı olduğu ve davalıların taşınmazı alırken davacının hak sahibi olduğunu bildikleri veya bilmeleri gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının, vekalet ücreti, harç ve hüküm metnindeki eksikliklerin düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istemli dava sonunda Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 18.12.2020 tarihli ve 2014/1919 Esas, 2020/519 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili, davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan .....’ın oğlu .....’ın gayri resmi birlikteliğinden olma çocuğu olduğunu, dava konusu 75 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan .... adına kayıtlı iken ölümü ile mirasçılara intikal ettiğini ancak, mirasçı olmasına rağmen kendisine pay verilmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada ölümü üzerine mirasçıları yargılamaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalılar, davacının mirasçı sıfatını kazanmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, aşamada ölümleri üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.

2. Dahili davalı ..., taşınmazı iyi niyetli olarak edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ilk kararına karşı davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 27.05.2014 tarihli ve 2014/9230 Esas, 2014/10350 Karar sayılı kararı ile "...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, aynı Kanun'un olayda uygulama yeri bulunmayan 114/g, 115/2 ve 120/2 maddelerinden söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemece 18.12.2020 tarihli ve 2014/1919 Esas, 2020/519 Karar sayılı kararıyla; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazların kök muris Haso'dan kaldığı, davacı ...'ın veraset ilamına göre Haso mirasçısı olduğunun açık olduğu, tanık ifadelerinden göre Nevaf'ın ve ağabeyi Ali'nin taşınmazı alırken nizalı olduğunu bildiklerinin, davalının kendisi duymasa dahi, ağabeyi Ali'nin olaya hakim olduğunun anlaşıldığı, tapu maliki Nevaf'ın da durumdan haberinin olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. İkinci Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ikinci kararına karşı süresi içinde davacı ... mirasçıları, davalı ... ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davacı ... mirasçıları temyiz dilekçelerinde özetle, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hükmün başlık kısmında davacı mirasçılarının adlarının yazılmadığını ileri sürerek kararın düzeltilerek onanmasını istemişlerdir.

5.2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak taşınmazı satın aldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

5.3. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, kararda her parselde davacıya pay verildiğini, bunun haksız olduğunu, davacının hak sahibi olmadığını, babasının üzerinde görülmediğini ve yasal mirasçı olmadığını, mahkeme kararının doğru olduğunu, davacının temyizinin reddi ile kararın onanması gerektiğini ileri sürmüştür.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescili (ketm-i verese) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin 1 inci fıkrasında “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

6.2.2. TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024 üncü maddenin birinci fıkrasında; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024 üncü maddenin ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024 üncü maddenin üçüncü fıkrasında; ise “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

6.2.3. HMK’nın 297 nci maddesinin ikinci fıkrasında; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.

6.2.3. Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere göre, yukarıda yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... ve ....’ın temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekir.

6.3.2. Davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dosya içeriğinden, dava konusu 75 parsel sayılı taşınmazın 15.12.2014 tarihinde 103 ada 4 parsel ve 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara dönüştüğü, 103 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı ... ve ..... adına, 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın da davalı ... adına kayıtlı olduğu, eldeki davanın 1.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, aşamada dava konusu taşınmazın dava tarihindeki davacı payına isabet eden değer olan 81.181,77 TL üzerinden harcın davacı tarafça ikmal edildiği anlaşılmaktadır.

6.3.3. Somut olayda, Mahkemece hüküm kısmında karar ve ilam harcına ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan .....’ın miras payına isabet eden ve harcı ikmal edilen bu değer üzerinden davacılar lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davacılar lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesi, taşınmazların parsel numaralarının değişmesine rağmen infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması, yine aynı şekilde ...’ın veraset ilamı bilgileri belirtilmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması ve hüküm başlığında ... mirasçılarının isimlerinin yer almaması isabetsizdir.

6.3.4. Ne var ki, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Mahkeme kararının hüküm kısmının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.

V. SONUÇ

1. Açıklanan nedenlerle davalı ... ve ...’in temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacıların temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile; gerekçeli kararın başlık kısmına davacılar olarak Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.03.2016 tarihli ve 2016/478 Esas, 2016/361 Karar sayılı veraset ilamındaki ... mirasçıları olan; “....,...,...,...,...,” isimlerinin yazılmasına, hükmün “1.” bendinin hükümden çıkarılarak yerine hükme “1.” bent olarak “1- Davanın kabulü ile; Dava konusu Diyarbakır ili .... İlçesi ..... Mahallesi 103 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki (eski 75 parsel) davalı ... ve davalı ... adına kayıtlı payların ve Diyarbakır ili ... İlçesi .... Mahallesi 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki (eski 75 parsel) davalı ... adına kayıtlı tapu kaydının ¼’er oranda iptali ile davacı ...'un Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.03.2016 tarihli ve 2016/478 Esas, 2016/361 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında mirasçıları olan davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinin yazılmasına, hükme “2.” bent olarak “Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.545,62 TL karar ve ilam harcından 13,50 TL peşin harç ile 1.372,88 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 4.159,24 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,” cümlesinin yazılmasına, hükmün “4.” bendinde yer alan “4.080,00 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “11.353,63 TL” ibaresinin yazılmasına, hükümdeki 2. bent numarasının 3., 3. bent numarasının 4., 4. bent numarasının 5. olarak düzeltilmesine Mahkeme kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harçlarının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.