Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5975 E. 2023/2206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını torununa devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın taşınmazı devretmesinde mirasçılardan mal kaçırma amacıyla hareket ettiğine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan ...’nin 240 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (240 ada 8 parsel C blok 1 ve 2 no.lu bağımsız bölüm) mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak dava dışı torunu ...’e onun da kardeşi davalı ...’e temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu 240 ada 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan C blok 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümlerin dava dışı 3. kişiden, mirasbırakandan ise taşınmazın bedeli karşılığında satın alındığını, muvazaanın ve mal kaçırmanın söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.05.2019 tarihli ve 2017/642 E., 2019/277 K. sayılı kararıyla; davalıların alım güçleri olmadığı, mirasbırakanın tüm mirasçıları kapsar şekilde paylaşım yapmadığı, taşınmazın minnet duygusu ile devredildiği hususunun ispat edilemediği, davalının ...’nin kardeşi olup mal kaçırma amacı ve muvazaayı bilecek durumda olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; harcın tamamlanmadığını, zamanaşımının geçtiğini, muvazaa iddia edilen taşınmazların 3. kişiye trampa ile devredildiğini, eldeki taşınmazlar yönünden talepte bulunulamayacağını, temlik tarihinde taşınmazın değersiz olduğunu, dava dışı kardeşi ...’nin alım gücü olduğunu, temlik tarihinde babası ve mirasbırakan dedesinin dargın olduğunu, mirasbırakanın ikinci evlilik yaptığını ve davacılar ile yaşadığını, babalarının ilk evliliğinden olma oğlu olduğunu, kayrılmasının söz konusu olmadığını, aslında ikinci eşi ve çocuklarına mal kaçırdığını, mirasbırakanın değersiz taşınmazı elden çıkarmak için satmaya karar verdiğini, komşularına bildirdiğini, babası ...’ın ekonomik olarak iyi durumda olmadığından kızı ...’nin aldığını, davalının küçük yaşlardan itibaren çalıştığını, mirasbırakan ve eşine babası ...’ın baktığını, temlikten ve mirasbırakanın ölümünden çok uzun zaman sonra dava açıldığını, taşınmazda inşaat yapıldığı ve kat irtifakına geçildiğini, kötüniyetli olarak davanın açıldığını, mirasbırakandan başka taşınmazlar da kaldığını, mirasçılar arasında taksim edildiğini, mal kaçırma ve muvazaanın söz konusu olmadığını, tedbirin kaldırılması gerektiğini, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 03.06.2022 tarihli ve 2020/174 E., 2022/922 K. sayılı kararıyla; dava konusu mirasbırakandan dava dışı ...’e devredilen 3689 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması neticesinde 240 ada 2 parsel olduğu, ... tarafından kardeşi davalıya temlik edildiği, taşınmazın 240 ada 3 parsel ile tevhidi sonucunda 240 ada 8 parsel olduğu, kat irtifakı kurulması ile davalı adına D blok 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümlerin tescil edildiği, davalının taşınmazları müteahhit şirketin maliki olduğu C blok 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümler ile trampa ettiği, muvazaa iddia edilen taşınmazların 3. kişilerden alındığı, mirasbırakanla ilgisi olmadığı yönündeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı torunu davalıya bırakmak istediği, ancak temlik tarihinde küçük olduğundan kardeşi ...’ye devrettiği, mirasbırakanın davacı çocukları ile dargınlık veya küskünlüğünün bulunmadığı, davacı tanıklarının mirasbırakanın sağlığında tüm çocuklarına taşınmaz verdiğini beyan ettikleri mirasbırakanın terekesinde başka taşınmazların da bulunduğu, dava konusu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak gerçekleştirildiği iddiasının ispat edilmediği, harç ve vekalet ücretine ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, Mahkemece 19.01.2018 tarihli tensip ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararına davalı vekilinin itirazı hakkında Mahkemece değerlendirme yapılarak alınmış bir ara kararı bulunmadığı gerekçesiyle, şartları bulunmayan ihtiyati tedbire ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'nın 341-(1) maddesi delaletiyle ...352 maddesi gereğince usulden reddine, davalının esas karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın 6100 sayılı HMK.'nın 353-(1)-b/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; mirasbırakanın en değerli taşınmazlarını davalıya devrettiğini, devredeceği taşınmazları başkası üzerinden davalıya aktardığını, mal kaçırma iradesi ile hareket ettiğinin açık olduğunu, mirasbırakanın çocuklarına 1970’de evlilik çağına geldikleri için çocuklarına yöre adetleri gereğince birer ev yapabilecekleri çok küçük bir yer verdiğini, davalı dışında hiç kimseye ölümüne yakın mal vermediğini, iddianın ispatlandığını, mirasbırakanın esas amacının torunu davalı ... üzerine en değerli taşınmazları aktararak mal kaçırmak olduğunu, taşınmazı ölene kadar mirasbırakanın kullandığını, davalıların alım gücü olmadığını, mirasbırakanın hayatı boyunca hiç taşınmaz satmadığını, devirden çok kısa bir süre sonra hayatını kaybettiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.