Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6010 E. 2023/6212 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, 10.01.1997 tarihli satış senedi ile satın aldığını iddia ettiği ve davalı adına kayıtlı olan 276 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen satış senedinin Adli Tıp Kurumu raporuyla davalının imzasını taşıdığının tespit edilmesi, davacının uzun yıllardır taşınmazı zilyet ve tasarrufunda bulundurması, tanık beyanları ve tapusuz taşınmaz satışında zilyetliğin devrinin yeterli olması hukuki gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/995 E., 2022/875 K.

DAVA TARİHİ : 12.05.2016

HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü/ Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/43 E., 2019/654 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 10.01.1997 tarihli satış senedi ile 2010 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 276 ada 6 parsel, 191 ada 30 parsel, 202 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar olarak davalı adına tespit ve tescili sağlanan taşınmazları bedeli karşılığında davalıdan satın alındığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; 16.05.2017 tarihli celsede alınan beyanında, davaya sadece 276 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden devam ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı, 10.01.1997 tarihli satış senedi altında ki imzanın kendisine ait olmadığını, okuma yazma bilmediği için noter tasdikli mühür kullandığını, senet altındaki imzanın kardeşi ... tarafından atıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2019 tarihli ve 2017/43 Esas, 2019/654 Karar sayılı kararıyla; takip edilmeyen 191 ada 30 parsel ve 202 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 276 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 30.10.2019 tarihli raporunda davaya konu taşınmazların satışına konu taraflar arasında düzenlenen 10.01.1997 tarihli satış senedi altındaki imzanın davalının el ürünü olduğunun saptandığı, yargılama aşamasında dinlenen tanıkların da dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, davalı tarafından bu yerin kullanılmadığını beyan ettikleri, taşınmazın kadastro tespiti sırasında davacı adına tespit görmesi gerekirken davalı adına hatalı olarak tespit ve tescil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının taşınmazdaki payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan senetin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini ve bu nedenle geçersiz olduğunu, davacının iddialarının çelişkiler içerdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.06.2022 tarihli ve 2021/995 Esas, 2022/875 Karar sayılı kararıyla; keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının dava konusu edilen taşınmazda davalının kendisine miras yolu ile intikal eden payını davacıya sattığını, satış tarihinden bu yana yaklaşık 20 yılı aşkın zamandır taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını beyan ederek davacının iddiasını doğruladıkları, tapusuz taşınmazların satış ve devri bakımından taşınır mal hükümlerine tabi olup TMK'nın 763 üncü maddesi hükmüne göre taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerektiği, tapusuz taşınmazın satış ve zilyetliğinin devrinin her türlü delille kanıtlanabileceği, senede dayanan davacının senetle birlikte zilyetliğin de kendisine devredildiğinin ispatladığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu, Bartın ili Merkez ilçesi Özbaşı köyünde bulunan 276 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payı kazandırıcı zamanaşımı suretiyle davalı ... ( Başer) adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.