Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6040 E. 2023/2070 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin terekeye iade istemli açtığı tapu iptali ve tescil davasında, diğer mirasçıların davaya dahil edilmemesi nedeniyle zorunlu dava arkadaşlığı hususunda eksiklik bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, terekeye iade istemli tapu iptali ve tescil davasında, diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi veya terekeye temsilci atanması için verilen kesin süre içerisinde gerekli işlemleri yapmamaları ve bu hususta herhangi bir girişimde bulunmadıkları gözetilerek, mahkemenin zorunlu dava arkadaşlığı yönünden eksiklik tespit ederek davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan babaları ...’nın 1887 parsel sayılı taşınmazını davalının baskıları nedeniyle ölünceye kadar bakma akdi ile ona devrettiğini, murisin ölümünden sonra davalının açtığı müdahalenin meni davası nedeniyle eldeki davanın açıldığını öğrendiklerini, taşınmazı babaları ölünceye kadar ve sonrasında fiilen ve kısmen kullandıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile murisin mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, süresinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muris ...'nın veraset ilamının sunulması ve tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi için bir sonraki celseye kadar süre verildiği, kararın yerine getirilmemesi üzerine muris ...'nın veraset ilamının sunulması ve veraset ilamında belirtilen mirasçıların davaya dahilinin sağlanması ile olurlarının alınması ya da terekeye temsilci atanması için 1 aylık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde ara kararın gereğinin yapılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, süresi içinde ara kararın yerine getirilmediği gerekçesiyle zorunlu dava arkadaşlığı eksikliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar istinaf dilekçelerinde özetle, hâkimin kesin süre vermesi halinde, bu sürenin hukukî sonuç doğurabilmesi için hâkimin yapılması gereken işlemleri ve ne kadar sürede yapılacağını açık bir şekilde tam olarak belirtmesi ve bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçları açıklayarak taraflara bildirmesinin şart olduğunu, kesin sürenin hukuki sonuç doğurması için gerekli şartları taşımadığını, kesin süre ile ilgili davacı vekiline ihtar yapılması şeklinde ara karar kurulduğu halde duruşma sonrasında ilgili ara kararın davacı vekiline tebliğe çıkarılmadığını, duruşma zaptında, zapta geçirilen ara kararın ... bu duruşmada ihtar yerine geçtiğine dair herhangi bir ifadeye de yer verilmediğini, ara kararda verilen kesin sürenin işlemin yapılabilmesi için yeterli olması gerektiğini, 1 aylık süre içerisinde tüm mirasçıların olurlarının alınması ve davaya dahil edilmeleri ya da terekeye temsilci atanmasının sağlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle de söz konusu kesin süre hüküm doğurmaması gerektiğini, temlikin muvazaalı olduğunu ve miras bırakanın söz konusu tarihte bu işlemi yapmaya ehliyeti olup olmadığının tartışmalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların terekeye iade istemli talepte bulundukları, miras bırakanın başkaca mirasçılarının olduğu, davanın açılış tarihi nazara alındığında aradan geçen sürede davacı tarafça veraset ilamı sunulmadığı gibi verilen bir aylık kesin süre içerisinde terekeye temsilci atanması için dava açıldığına ilişkin Mahkemeye beyanda bulunulmadığı ve buna ilişkin bir kayıt da sunulmadığı, terekeye temsilci atanması için bir aylık sürede veya sonrasında dava açıldığına ilişkin bir iddia da mevcut olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar temyiz dilekçelerinde istinaf dilekçelerindeki sebeplerle kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

Mirasçı olmayan kişiye karşı mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde mülkiyet hakkına dayalı dava açması halinde tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi) tartışmasızdır.

HMK'nın 94 üncü maddesinde "Kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar." hükmü düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.