Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6194 E. 2024/1501 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların zilyetliği ve vakıf arazisi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kadastro tespitinin iptaline karar vermesi gerekirken tapu kaydının iptaline karar vermesinin isabetsiz olduğu, ancak bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği değerlendirilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/186 E., 2021/314 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde özetle; ... İlçesi, ... Köyü, 172 ada 38 ve 49 nolu parsellerin yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... adına tespit gördüğünü belirtmiş, yapılan tespitin iptali ile taşınmazların kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı İdare vekili cevap dilekçesinde özetle; 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 23 üncü maddesine göre "Vakıfların malları üzerinde zilyetlik yoluyla kazanma hükümleri uygulanmaz." olduğunu, ayrıca dava konusu taşınmazın vakfiye ve tapu kapsamında kaldığını öne sürerek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.03.2014 tarih ve 2011/219 Esas, 2014/84 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01/12/2014 gün ve 2014/15325 Esas, 2014/14209 karar sayılı kararıyla; " Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz, değerlendirmenin ise hatalı olduğu belirtilerek dosya içerisinde çekişmeli 172 ada 49 parsel sayılı taşınmaza ait farklı tarihli iki adet tapu kaydı bulunduğu, bu tapu kayıtlarının birinde davalı vakfın, diğerinde dava dışı Hazinenin malik olarak göründüğünden, çekişmeli taşınmazların yeni tarihli tapu kayıtlarının getirtilerek davanın doğru hasıma yöneltilip yöneltilmediğinin belirlenmesi, komşu taşınmazların kadastro tutanak suretleri ile varsa dayanak belgelerin getirtilmesi, vakfiye kayıtlarının keşifte uygulanması, taraflara tanık dahil tüm delillerini sunması için süre verilmesi, daha sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişilerle taraf tanıkları, ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların vakfiye kayıtları kapsamında olup olmadığı, vakfın niteliğinin ne olduğu, taşınmazlar vakfiye kapsamında kalıyor ise öncesinin ne olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi; teknik fen bilirkişisine uygulanan kayıtları da gösterir, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir kroki düzenlettirilmesi, ziraat mühendisi bilirkişisinden taşınmazların önceki ve mevcut niteliği hususunda farklı yönlerden çekilmiş fotoğrafları da ihtiva eden gerekçeli rapor alınması,"gerekçesiyle hüküm bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 172 ada 38 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.12.2014 gün ve 2014/15325 Esas, 2014/14209 karar sayılı kararıyla; " somut olayda davacı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak lehine hüküm kurulan 172 ada 38 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte 172 ada 49 parsel sayılı taşınmaz hakkında da dava açtığı halde Mahkemece, dava konusu edilen 172 ada 49 parsel sayılı taşınmaz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vakfın gayri sahih bir vakıf olduğu, vakfa ait olduğu iddia edilen arazilerin miri arazi olduğu, vakfın bu araziler üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı, davalı vekilinin beyanları ile de vakfın arazileri icara vererek yararlandığı dikkate alındığında çekişmeli taşınmazların vakfiye kapsamında kaldığı kabul edilse de üzerinde vakfa ait yapı veya kalıntı bulunmayan gayri sahih nitelikteki vakıf arazileri Devlete ait miri arazi niteliğinde bulunduğundan vakıf kullanımında olmayan bu taşınmazların zilyetlikle kazanılması mümkün ve mahalli bilirkişi beyanları ile davacının malik sıfatı ile zilyet olarak dava konusu taşınmazları 20 yıldan fazla süredir kullandığını ispat etmiş olmakla, çekişmeli 172 ada 38 ve 49 nolu parsellerin davacının zilyetliğinde bulunduğu ve davacı lehine 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Samsun ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 172 ada 38 parsel nolu 8697,37 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ile 172 ada 49 parsel nolu 4864,13 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların malikinin Hazinedar Zade Süleyman Paşa Vakfı olduğunu, ve 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu'nun 23 üncü maddesine göre vakıf malları üzerinde zilyetlik yoluyla kazanma hükümlerinin uygulanmayacağını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6'ıncı ve 713/1'inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14'üncü ve 17'inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu ... İlçesi, ... Köyü 172 ada 38 parsel ile 172 ada 49 parsel sayılı taşınmazların 1228 tarih 000 nolu 2500 dönüm tapu kaydı kapsamında kaldığı, ... oğlu ...'nın zilyetliğinde olduğu belirtilerek 1228 tarihli vakfiye hudutları itibariyle taşınmazı kapsayan Hazinedar Zade Süleyman Paşa vakfı adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve bozma kararına göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürülen öteki nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Ancak, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği ve tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmış olmakla Mahkemece tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının belirtilen yönden kabulü ile hükmün 1. bendinde yer alan "kadastro tespitinin iptali ” ibaresinin çıkarılarak yerine “...tapu kaydının iptali" ibaresinin yazılmasına,

6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın yatıran tarafa iadesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.