Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6522 E. 2023/2973 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin, taşınmazlarını davalıya devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin tek malvarlığı olan evini, kızlarına kalmasını istemediği için kız kardeşi olan davalıya devrettiği, murisin emekli maaşı olduğu ve evi satmaya ihtiyacı olmadığı, devrin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ...'un maliki olduğu ... ilçesi 2511 parsel sayılı taşınmazdaki 1/6 hissesini 2008 yılında ve yine aynı yer 3238 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümü 2016 yılında kardeşi davalı ...'a devrettiğini, davacıların babası ve annesinin boşanmış olması nedeniyle aile ilişkilerinin iyi olmadığını, bu nedenle davalıya yapılan devirlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı adına kayıtlı ... ilçesi 2511 parsel sayılı taşınmazdaki 1/6 hissenin ve 3238 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, murisin koah hastası olması nedeniyle aldığı emekli maaşının tedavi ve bakım masraflarına yetmediğini ve vefatına kadar kardeşi davalı tarafından bakımının üstlenildiğini, dava konusu bağımsız bölüme karşılık davalının 80.000 TL ödediğinin tapu kaydında açık olduğunu, daha az tapu harcı ödemek için miktarın düşük gösterilebilecekken gerçek bedelin gösterildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların murisinin bakımının uzunca bir süre davalı tarafından sağlandığı, satışın belli bir bedel karşılığı olması gerekmekle birlikte bu bedelin her zaman para olmasının şart olmayıp bazen emek ya da hizmet de olabileceğini, dava konusu taşınmazlardan 2511 parsel sayılı taşınmazın bedelinin ödendiğinin davacı tanığı tarafından beyan edildiği, tapudaki resmi senetlerde yer alan değer ile bilirkişi tarafından belirlenen değer arasında muvazaaya sebep olacak değer farkı da bulunmadığı, murisin mirasçılardan mal kaçırma amacının önünde bakımının sağlanması, hayatının idamesi amacının bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, tanık beyanlarından murisin dava konusu taşınmazları satmaya ve bakıma ihtiyacı olmadığı, davacılar ile ilişkisinin iyi olmadığının anlaşıldığını, davalının murise yönelik davranışlarının bir kardeşten beklenebilecek ölçüde olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile murisin dava konusu 2511 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini bedel karşılığında, diğer dava konusu taşınmazı ise minnet duygusuyla davalıya devrettiği, murisin gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, kendisine özenle bakan davalıya duyduğu minnet duyguları ile çekişmeli taşınmazı temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiğinin kabulünün gerekeceği, bu durumda da mal kaçırma kastından sözedilemeyeceği gerekçeleri ile davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, murisin emekli maaşı olduğunu, ölümünden 3 yıl öncesinde dava konusu bağımsız bölümü satması için bir neden bulunmadığını, davalının bağımsız bölüme karşılık 80.000 TL ödediğini ispat edemediğini, tanık beyanları ile murisin, kızları davacılara taşınmazları devretmek istemediğinin, aralarının iyi olmadığının, bakıma ihtiyacı olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706, ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı tarafın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Temyize konu 2511 parsel sayılı taşınmazın murise, kardeşi davalı ...'a ve dava dışı diğer kardeşlerine ortaklığın giderilmesi davası sonucu cebri icra yolu ile intikal ettiği, hem muris ...'in, hem de dava dışı kardeşi ...'in bu parseldeki 1/6 hissesini 15.04.2008 tarihinde davalıya 1.100 TL bedelle sattığı, bu parselin tüm hisselerinin muris ve davalının dava dışı kardeşi Hasan'a intikal ettiği, yine muris ve kardeşlerine aynı şekilde intikal eden dava dışı 2512 parsel sayılı taşınmazın da kardeşler arası taksimi sonucu davalı ...'ın taşınmazda tam hak sahibi olduğu, davacı tanığı ... da dava konusu 2511 ve dava dışı 2512 parsel sayılı taşınmazlardan birini babası Hasan'ın, diğerini davalının paralarını ödeyerek aldığını beyan ettiği, 2511 parsel sayılı taşınmazın muris ve kardeşleri arasında taksim amaçlı temlik edildiği, davacılardan mal kaçırmak kastının bulunmadığı anlaşıldığından, davacılar vekilinin bu parsel yönünden temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Temyize konu 3 no.lu bağımsız bölüm yönünden yapılan değerlendirmede davalı tanığı ...; davaya konu evde muris ...’in ölünceye kadar yaşadığını, ...’in vefatından sonra kalan başka yer olmadığını, murisin emekli maaşı aldığını, yine davalı tanığı ...; murisin emekli maaşı aldığını, davacı tanığı ..., murisin 3-4 defa dava konusu evi kızlarına gitmemesi için kendisine vermek istediğini, satmak amacında olmadığını, kızları ile arasının iyi olmadığını, muris ölünce herhangi bir parasının çıkmadığını, davacı tanığı Gürkan; muris vefat ettiğinde terekesinden para çıkmadığını, davacı tanığı Yıldıray; murisin zamanında kızlarına annesinden boşandığı için kızlarına evi verme taraftarı olmadığını, maaşı olduğunu, kendisine de herkese dediği gibi daireyi vermeyi teklif ettiğini, davacı tanığı İlhan; murisin kızlarını istemediğini, evi kızlara vermemek için satmak istediğini, maaşı olduğunu beyan etmişlerdir.

3. Tüm dosya kapsamından, davacıların babası muris ...’in emekli maaşının olduğu, tek malvarlığı olan oturduğu evini kızkardeşi davalı ...’a devrettiği, bu evin devrini daha önce diğer akrabalarına da teklif ettiği, tanık beyanlarından evi devretmek istemesinin nedeninin kızları davacılara evin miras yoluyla intikal etmesini istememesi olduğu, evi ve maaşı olması nedeniyle dava konusu evin satılmasına ihtiyacı olmadığı, devrin kızları olan davacılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu anlaşıldığından, dava konusu 3 numaralı bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacılara iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.