Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6565 E. 2023/5846 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın yaptığı feragatin geçerliliği ve vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Feragatin geçerli olduğu, ancak vekalet ücretinin miktarının harç yatırılan miktar üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/114 E., 2022/30 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı birleştirilen davada mirasçı ... ve...temsilcisi vekili tarafından duruşma istekli, katılma yoluyla asıl davada davalı ... ile asıl ve birleştirilen davada davalılar İbrahim, ..., ... ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.10.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden birleştirilen davada mirasçı ... ve...temsilcisi vekili, katılma yoluyla asıl davada davalı ... ile asıl ve birleştirilen davada davalılar İbrahim, ..., ... ... ve ... vekili gelmedi, temyiz edilen davacı ... vekili Avukat Derya Uzun geldi. Davetiye tebliğine rağmen diğer davalılar ve...temsilcisi gelmediler. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı, annesi davalı ...’in diğer davalıların baskı ve talimatı sonucunda kendisinden mal kaçırmak amacı ile maliki olduğu 345 parsel, 129 ada 422,423 ve 795 parsel sayılı taşınmazları davalı ... ve İbrahim’e satış suretiyle devrettiğini, onların da davalı ...’a temlik ettiğini, bilahare diğer davalılara devirler yapıldığını, kendisine pay verilmediğini, temliklerin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davalı anne ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen davada davacı, maliki olduğu 345, 129 ada 422, 423 ve 795 parsel sayılı taşınmazları gerek kredi kullanmak, gerekse sürekli olarak bakımını üsteleneceğini hissetme baskısı ile yeğeni ...’e bedelsiz devrettiğini, onun da oğlu davalı ...’a temlik ettiğini, ...’ın, bakımı ile ilgilenmediğini, diğer kardeşlerine pay devrettiğini, ancak kardeşleri ...,Cengiz ve Mehmet’e pay verilmediğini, onlara haksızlık olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, Mahkemece ilk bozma kararı sonrası verilen kararın temyizi aşamasında Mahkemeye sunduğu 14.07.2015 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, ikinci bozma kararı sonrası 22.11.2015 tarihinde ölümü üzerine terekesine temsilci atanmak suretiyle davaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalılar Erol, Abdurrahman ve ...; aralarında yapılan anlaşmaya göre anneleri ... Özgenç'e ...'nun bakacağını, taşınmazlarının da gelirini alacağını, bunun için taşınmazların önce anneleri tarafından yeğenlerine, ardından ...'na devredildiğini, onun da kendilerine hisselerini devrettiğini, davacının hissesini satması nedeni ile ona hisse devri yapılmadığını savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.05.2012 tarihli ve 2011/358 Esas, 2012/354 Karar sayılı kararı ile, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı ... ile asıl ve birleştirilen davada davalılar İbrahim, ..., ... ... ve ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 26.11.2013 tarihli ve 2013/1003 Esas, 2013/18561 Karar sayılı kararıyla: “...Dosya arasındaki tüm bilgi ve belgelerden, asıl davanın ... Özgenç tarafından, birleşen davanın ... Özgenç tarafından açıldığı, Mahkemece tek bir hükmün kurulduğu anlaşılmaktadır...Mahkemece, asıl dava ve birleşen davada davacıların taleplerinin her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, ... Özgenç tarafından açılan asıl dava hakkında bir hüküm kurulmamış olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir...Mahkemece karar başlığında, asıl davada davacı ve davalılar ile, birleşen davada davacı ve davalıların kimliklerinin, varsa kanuni temsilcileri ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri gösterilmesi gerekli iken birleşen dosyanın ve davacısı ... Özgenç'in adının karar başlığına yazılmaması, asıl davada davalılar arasında da yazılı bulunmaması, ayrıca davalılar arasında ... Özgenç isimli bir şahıs bulunmasına karşın kararı temyiz eden kişinin ... olması karşısında, bu şahısların aynı kişiler olup olmadığı da anlaşılamadığından kararın bozulması gerekmiştir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Sonrası Verilen Karar

Mahkemenin 04.02.2015 tarihli ve 2014/220 Esas, 2015/126 Karar sayılı karar ile; asıl davada davacı ...’ın aktif husumeti bulunmadığı, birleştirilen davada temlikin bedelsiz ve muvazaalı olduğu, bir kısım payların yargılama sırasında dava dışı ...’e devredildiği gerekçesiyle kısmen kabulüne, devredilen ve konusuz kalan pay yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı ... ile asıl ve birleştirilen davada davalılar İbrahim, ..., ... ... ve ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 12.12.2018 tarihli ve 2015/18485 Esas, 2018/12088 Karar sayılı kararıyla: “...HMUK'nun 91. (HMK.309) maddesinde düzenlendiği üzere, feragat, iki taraftan birinin netice-i talebinden vazgeçmesidir.Birleşen dosyanın davacısı davadan feragat ettiğini beyan ettiği dilekçesini Mahkemeye ibraz etmiş, kimlik tespiti de Mahkemece yapılmıştır. Ancak birleşen davanın davacısı ...'in davadan feragat dilekçesini ibraz ettikten sonra vefat etmesi sebebi ile mirasçıları tarafından verilen dilekçede, feragat dilekçesinin geçerli olmadığı, davacı ...'nin 88 yaşında olduğu ve okuma, yazmasının bulunmadığı, temyiz kudretinin de olmadığı yönünde iddialarda bulunulmuş olup, birleşen davanın davacısı ... tarafından ibraz edilen feragatın geçerli olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir. Bozma neden ve şekline göre bir kısım davalılar vekili Av. ...'nın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.02.2022 tarihli ve 2019/114 Esas, 2022/30 Karar sayılı karar ile, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada mirasçı ... ve...temsilcisi vekili, katılma yoluyla asıl davada davalı ... ile asıl ve birleştirilen davada davalılar İbrahim, ..., ... ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Birleştirilen davada mirasçı ... ve...temsilcisi vekili; feragatin geçerli olmadığını, mirasbırakanın tüm belgelere parmak bastığını, dosyada aslının bulunmadığını, suç duyurusunda bulunulduğunu, feragat tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığını, Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasına ilişkin süre verildiğni ve sözlü yargılamaya geçildiğini, rapora itiraz için süre dolmadan sözlü yargılamaya geçerek adil yargılama yapılmadığını, feragatin irade fesadı ile alındığını, mahalli bilirkişilerin usulüne uygun seçilmediğini, güncel tapu kaydına göre taraf teşkili sağlanmadığını, vekalet ücretinin fazla belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Asıl davada davalı ... ile asıl ve birleştirilen davada davalılar İbrahim, ..., ... ... ve ... vekili; asıl dava yönünden hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, maktu harcın bile altında kaldığını, nispi vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirterek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, davacı ...'nin feragat beyanının geçerli olup olmadığı hususu temyiz konusu yapılmıştır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 307 nci, 309 uncu, 310 uncu maddeleri.

6100 sayılı HMK'nın 190 ıncı, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nın 6 ncı maddeleri.

6100 sayılı HMK'nın 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, yukarıdaki paragraflarda yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesine göre ve asıl davada davacı ...'ın 2016 yılında ölmesine ve mirasçıları davaya dahil edilmesine rağmen, mirasçıların gerekçeli karar başlığında yer almaması hususunun mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olduğu gözetildiğinde birleştirilen davada mirasçı ... ve...temsilcisi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

Taraf vekillerinin harç ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı 15.000 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama aşamasında 735.000 TL değer üzerinden asıl dava için 12.522,00 TL tamamlama harcı yatırıldığı halde, tamamlama harcı birleştirilen davada yatırılmış gibi kabul edilerek fazla alınan harcın birleştirilen davada davacı tarafa iadesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, asıl davada harcı tamamlanan miktar üzerinden davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, birleştirilen davada ise harç ikmali yapılmadığı gözetilerek dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde asıl davada maktu, birleştirilen davada nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir. Ancak, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılması gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Birleştirilen davada mirasçı ... ve...temsilcisi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile;

Hükmün 3.bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 3.bent olarak ; "Asıl davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin yatan 222,75 TL ve tamamlama harcı olarak yatan 12.522,00 TL' den mahsubu ile bakiye 12.664,05 TL'nin talebi halinde davacı tarafa iadesine"

Hükmün 4. bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 4.bent olarak; "Asıl davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince (harcı tamamlanan değer üzerinden hesaplanan) 53.712,17 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalılara verilmesine"

Hükmün 5. bendinin (hükümde sehven tekrar 4.bent olarak yazıldığı gözetilerek) hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 5. bent olarak; "Birleştirilen davada alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 222,75 TL'den mahsubu ile bakiye 142,05 TL harcın talebi halinde davacı tarafa iadesine"

Hükmün 6. bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 6. bent olarak; "Birleştirilen davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin birleştirilen dosya davacısı ... terekesinden alınarak davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ...'na ödenmesine" cümlelerinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,

Temyiz eden taraf vekilleri duruşmaya katılmadığından duruşma vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine;

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.