Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6617 E. 2023/5076 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tescil davası hükmünün tapuda infaz edilememesi üzerine davalı tarafından yapılan tavzih talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş hükmün tapu müdürlüğünce infaz edilememesinin ve hükmün dayanağı olan bilirkişi raporunda mükerrerlik ve tampon bölgeler oluşturduğuna dair tespitlerin, hükmün açıklığa kavuşturulmasını gerektirmesi ve HMK 305. maddesi uyarınca tavzih talebinin incelenerek hükmün infaz edilebilir hale getirilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmeyerek ek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/30 E., 2015/824 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen kısmen kabul kararının Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmesi üzerine davacı ... vekilinin tavzih talebinin reddine dair verilen ek karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı, ... ili, Merkez ilçesi, Beydağı mahallesinde bulunan yaklaşık 30 dönümlük taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığını, oysa taşınmazı 45 yılı aşkın zamandan beri tarım arazisi olarak kullandığını ileri sürerek adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve taşarrufu altında bulunan yerlerden olup imar ve ihya yolu ile iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, 4721 sayılı Kanun'un 713/6 ncı maddesi gereği taşınmazın Hazine adına tescili istemiştir.

Dahili davalılar ... vekili ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

1.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 20.02.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 18.207,87 metrekare yerin ve aynı raporda (C) harfi ile gösterilen 2.324,59 metrekare yerin bahçe-tarla vasfıyla en son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline; (B) harfi ile gösterilen 10.134,66 metrekarelik yere ilişkin davanın reddi ile TMK'nın 713/6 ncı maddesi uyarınca bu kısmın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.12.2018 tarihli ve 2016/3690 E. 2018/7388 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, tarafların karar düzeltme isteğinde bulunmaması üzerine karar 04.12.2018 tarihinde kesinleşmiştir.

2.Tavzih Talebi

Davalı ... vekili 22.06.2022 tarihli dilekçesiyle; Mahkeme kararının infazı için tapu müdürlüğüne başvuruda bulunulduğunu, ancak tapu müdürlüğü tarafından verilen cevapta, karara dayanak alınan fen bilirkişisinin raporunda gösterilen alanların komşu parsellerle yer yer mükerrerlik, yer yer de tampon bölgeler oluşturduğunun belirtildiğini, bu nedenle hükmün tapuda infaz edilemediğini ileri sürerek tavzihini istemiştir.

3. Tavzih Talebi Üzerine Mahkeme Ek Kararı

Mahkemenin 24.06.2022 tarihli ek kararıyla; Mahkemece verilen kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

IV.TEMYİZ

A.Mahkemece Verilen Ek Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece hükmün kesinleştiğinden bahisle tavzih talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun komşu parsellerle mükerrerlik ve tampon bölgeler oluşturması sebebiyle tapuda infaz edilemediğini, hükmün infazı için bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek, ek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tavzih istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 inci ve 305 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

6100 sayılı HMK’nın 297/2 inci maddesinde “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Kanun maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce verilen kararlar infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

Aynı Kanunu'nun 305 inci maddesinde de, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 20.02.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 18.207,87 m2 kısmın ve (C) harfi ile gösterilen 2.324,59 m2 kısmın davacı adına; (B) harfi ile gösterilen 10.134,66 m2'lik kısmın ise TMK'nın 713/6 ncı maddesi uyarınca davalı ... adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı ve 04.12.2018 tarihinde kesinleştiği, hükmün infazı için davalı ... vekili tarafından tapu müdürlüğüne yapılan başvuruya karşı, Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün 21.03.2022 tarihli cevabi yazısından, Mahkeme kararının dayanağı olan bilirkişi raporunun gösterdiği alanın komşu parseller ile yer yer mükerrerlik yer yer ise tampon bölgeler oluşturduğu, bilirkişi raporunun tavzih edilmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nın 305 inci maddesi gözetilip tapu müdürlüğünün 21.03.2022 tarihli yazısı da dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor istenmek suretiyle hükmün infaz edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi ve sonucuna göre infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken uyuşmazlığı çözümsüz bırakacak şekilde tavzih talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekilinin 24.06.2022 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazının kabulü ile ek kararın BOZULMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

03.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.