"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi nedenden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı vekili Av. ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 50 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazı tapu siciline güvenerek iyiniyetli olarak satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli ve 2018/5E., 2018/211K. sayılı kararıyla; kadastro çalışmalarından önce kullanıldığı hususunun ispat edilemediği gibi davalı tarafın taşınmazı tespit malikinden satın alan üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunu, davalının dava konusu taşınmazı kötü niyetli olarak satın aldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.11.2019 tarihli ve 2019/130 E., 2019/1757 K. sayılı kararıyla; davacı yanın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; son kayıt maliki davalı ... ....’in davacı ile aynı köyde yaşamaları nedeniyle çekişmeli taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını, satış yapan ... tarafından kullanılmadığı ve bu kişiye ait olmadığını bilebilecek durumda olması, satın alma öncesi ve sonrasında taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunması, satın alan ...’in taşınmaza hiç zilyet olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli ve 2022/27 E., 2022/220 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın son tapu kayıt maliki davalı ... Sözen ile davacının aynı köyde yaşamakta olduğu, çekişmeli taşınmazın satış yapan ... tarafından kullanılmadığı ve davalının taşınmazın bu kişiye ait olmadığını bilebilecek durumda olduğu, bununla birlikte satın alma öncesi ve sonrasında taşınmazın halen davacının zilyetliğinde olduğu, çekişmeli taşınmazı satın alan davalı ... Sözen'in taşınmaza hiç zilyet olmaması nedeniyle TMK md-1023'ten yararlamayacağı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğini, öneki tarihli bölge adliye mahemesi kararının, dava konusu taşınmazın değeri dikkate alındığında, karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığını, davalının 40 yıl İstanbul’da yaşadıktan sonra köye döndüğünü, davalının iyiniyetli olarak taşınmazı satın aldığını belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayalı ve açılan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönü. m dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir” hükmüne yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dairenin (V./2.) numaralı paragrafta açıklanan ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 707,28 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.