"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/485 E., 2022/847 K.
DAVALILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...,
DAHİLİ DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/126 E., 2021/382 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda ... parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı ...oğlu ... adına tescil ediliğini ancak taşınmazın davacı tarafından dava dışı ...'ndan 13.03.1981 tarihinde satın alındığını, kök mirasbırakanla taşınmazın bir ilgisinin olmadığını ileri sürerek ifrazen 188 ada 44 ve 45 parsel olan taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Bir kısım davalılar (Mirasbırakan ...'nun mirasçıları) vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın gerçek sahibinin tarafların ortak kök mirasbırakanı ... olduğunu, bir müddet muvaazalı olarak ...'na taşınmazın devredildiğini, bu kişinin de taşınmazı muvazaalı olarak davacıya devrettiğini ancak kadastro çalışmalarının gerçek hak sahibi olan mirasbırakan adına yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davacının annesi davalı ... ve kardeşi davalı ...; davanın açılmasında kusurları olmadığını, Tapu Müdürlüğünün kusuru bulunduğunu, davanın hem usulden hem de esastan reddini savunmuştur.
3.Dahili davalı ..., ... ile ..., davayı kabul etmiştir.
4.Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 188 ada 44 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma planı kapsamında kaldığını, kamulaştırma işlemlerinin devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 19.06.2019 tarihli ve 2017/252 Esas, 2019/367 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile dava konusu taşınmazın davacının babasının, babasının ölümü ile de davacının kullanımında olduğunun anlaşıldığını, dava dışı ...'na yapılan devrin ise alım satım amacı taşımadığı, farklı bir amaçla devredildiği böylece taşınmazların davacıya ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin kabul kararına karşı mirasbırakan ...'nun mirasçıları davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin 06.03.2020 tarihli kararıyla taraf teşkilinin sağlanması ve taşınmazın bir dönem tapu maliki dava dışı ...'nun taşınmazı kullanıp kullanmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı dava konusu taşınmazı ...'ndan satın aldığını, taşınmazın satın aldığı tarihten bu yana kullandığını iddia etmiş ise de keşifte alınan beyanlardan tapulu taşınmaz olduğu tespit edilen dava konusu taşınmaz üzerinde ara malik ...'nun hiçbir zaman zilyetliği olmadığı, mirasbırakan ...'ın dava konusu taşınmazı muvazaalı bir şekilde ...'na devrettiği ve daha sonrasında mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile davacıya devredildiğinin anlaşıldığı, taşınmazın asıl sahibinin mirasbırakan ... olduğu ve davalıların miras payı oranında dava konusu taşınmazda hakkı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 13.03.1981 tarihli tapu kaydı incelendiğinde 22/24 payın davacı tarafından satın alındığını, 2/24 payın dava dışı ... adına kayıtlı olduğunu, bu satış işleminin muvazaalı olduğunun iddia edildiğini, muvazaayı kabul etmemekle birlikte taşınmazın 2/24 payı yönünden muvazaanın söz konusu olmadığını, bir kısım davalıların davayı kabul etmelerine rağmen kabul beyanının Mahkemece dikkate alınmadığını, Mahkemenin bir önceki kabul kararının bazı davalılar tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle bu davalılar yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki kararın taraf teşkili eksikliği nedeni ile kaldırıldığı bu nedenle taraflar arasında önceki kararın usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, dava konusu taşınmazın davacı tarafın dayandığı Mart 1981 tarih 28 ve 29 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, Mahkemece yapılan keşiflerde alınan mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları beyanlarına göre tarafların mirasbırakanı olan 1899 doğumlu ...'in tapudaki payını bedelsiz olarak bacanağı olan ...'na devir etmiş olup devir alan ...'nun taşınmazda hiçbir zaman zilyet olmadığının belirlendiği, buna göre mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile muvaazalı olarak taşınmazı devir ettiğinin anlaşıldığı, davacının da aynı zamanda kök mirasbırakanın mirasçısı olup taşınmazın muvaazalı olarak devredildiğini bilebilecek olduğu, yine mirasbırakanın terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğundan elbirliği mülkiyetinde mirasçılar arasında zilyetlik hükümleri işlemeyeceğinden taşınmazda zilyet olan mirasçının zilyetliğinin tereke adına sürdürüldüğünün kabulünün zorunlu olduğu Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davayı kabul eden davalılar ve bir önceki kabul kararını istinaf etmeyen davalılar yönünden davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinin göz ardı edildiğini, somut olayda muris muvazaasının söz konusu olmadığını, mirasbırakanın mirasçılarından değil üçüncü kişilerden mal kaçırmak amaçlı taşınmazı devrettiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı ve 701 ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 188 ada 13 parsel sayılı 4.024,52 metrekare yüzölçümündeki ahşap ev ve çay bahçesi nitelikli taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarafların ortak mirasbırakanı ... (T.C.: ...) adına tespit ve tescil edilmiştir. Taşınmaza ilişkin kadastro tespiti 25.10.2011 tarihinde kesinleşmiş, taşınmaz 188 ada 44 (malik: ...) ve 188 ada 45 (malik: ... T.C.: ...)
olarak ifraz edilmiştir. Davacı ... (T.C.: ...) dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle; TMK'nın 640 ile 701 ve devamı maddeleri uyarınca terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle mirasçılardan birinin veya birkaçının davanın kabulünün hukuki sonuç doğurmayacağı gözetildiğinde, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...