"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/909 E., 2022/488 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/314 E., 2018/599 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde, ....ili Merkez ilçesi ...köyünde bulunan 28.400 m2'lik kıraç arazinin zilyetliğinin 1930'lu yıllardan bu yana kendilerinde olduğunu, taşınmazın mirasbırakan babalarından, ona da kendi babasından intikal ettiği halde kadastro çalışmaları sonucunda davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek 1/2'şer oranda adlarına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, dava konusu 104 ada 24 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini, Defterdarlık makamının 2010 tarihli kararıyla dava konusu taşınmazın ağaçlandırılmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na tahsis edildiğini, 50-60 yıldır dava konusu taşınmazın kullanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazların tarımsal amaçlı olarak kullanılmadığı, zilyetlikle kazanımının mümkün olmadığı davacılar ve mirasbırakanları tarafından fasılasız ve nizasız kadastro tespitinden önce 20 sene süreyle malik sıfatı ile elinde bulundurduğu ve zilyedi oldukları yönünde de vicdani kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar istinaf dilekçesinde özetle, keşifle birlikte dava konusu taşınmazın... çayırı olarak anıldığının anlaşıldığını, ...'in babalarının dedesi olduğunu, dava konusu taşınmaz için babalarının vergi ödediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacılar yararına TMK'nın 713/1 inci ve 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde belirtilen eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik şartlarının oluşmadığı, davacılar tarafından taşınmazların emlak vergilerinin yatırıldığı ileri sürülmüş ise de, zilyetlikle birleşmeyen vergi kayıtları, emlak vergisi ve ödeme belgelerinin hüküm ifade etmeyeceği gerekçesiyle davacıların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar temyiz dilekçesinde özetle, dava ve istinaf dilekçelerini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi,
2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacıların temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacıların temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.