Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7128 E. 2023/444 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma davasında taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verildikten sonra, karar kesinleşmeden önce taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının iyiniyetli olup olmadığı ve yolsuz tescilin söz konusu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atma davasında verilen tescil kararının kesinleşme tarihinden önce taşınmazın devredilmiş olsa dahi, kararın daha sonra kesinleşmesiyle tescilin hüküm ifade edeceği ve bu durumda yolsuz tescilden söz edilemeyeceği, ayrıca davalının kötüniyetli olduğuna dair ispat yükünün davacı idarede olduğu ve bu hususun ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 24.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı İdare vekili, 675 parsel sayılı taşınmazın 216/768 payı dava dışı ... Karahan adına kayıtlı iken bu kişi tarafından Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/172 Esas sayılı dosyası ile davacı İdare aleyhine kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, 10.06.2010 tarihinde ...'ın taşınmazdaki payının iptali ile İdare adına tesciline karar verildiğini; ancak taşınmazın eski malik ... tarafından anılan kararın kesinleşmesinden önce kötü niyetli olarak davalı ...’e satış suretiyle devredildiğini, kararın davacı İdare tarafından uygulanabilirliğinin kalmadığını ve Tapu Müdürlüğünün taşınmazı davacı adına tescil etmekten imtina ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacı ile taşınmazın önceki maliki dava dışı ... arasında görülen davada verilen kararın kendisi yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, satış sırasında tapu kaydında şerh, beyan vs. olmayan taşınmazı tapu siciline güvenerek iyiniyetli satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının taşınmazı, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasında verilen karar henüz kesinleşmeden temlik aldığı, kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, dava dilekçesinde yer alan iddialarını tekrarlayıp taşınmazın mülkiyetinin müvekkili İdare'de olduğunun dosya içeriğinde yer alan ve kesinleşen mahkeme kararları ile sabit olduğunu, mahkemece kamulaştırmasız el atma davalarında verilen tescil hükmünün kesin olmadığı yönünde saptama yapılmış ise de Kamulaştırma Yasası'nın geçici 6. maddesinin açık olduğunu, bu madde gözardı edilse bile tescil yönünde verilen hükmün devirden önce verildiği nazara alındığında kararın kesinleşmesi ile birlikte tescilin karar tarihinden itibaren hüküm doğurmaya başlayacağını; kamulaştırmasız el atma bedelinin dava dışı ... Karahan tarafından haczen tahsil edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasında verilen kararın 04.07.2011 tarihinde kesinleştiği, davalının ediniminin ise 08.11.2010 tarihi olduğu, kamulaştırmasız el atma davaları nedeniyle verilen tescil hükmünün kesinleşmekle hüküm ifade edeceği, bu durumda yolsuz tescilden söz edilemeyeceği, davanın reddinin doğru olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili duruşma istekli temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni ... zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.”, 1025/1-2. maddesinde; "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî ... zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyi niyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır.", 3. maddesinde; "Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz." düzenlemelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 675 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan dava dışı ... Karahan tarafından davacı İdare aleyhine kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat davası açıldığı, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/172 Esas, 2010/290 Karar sayılı, 10.06.2010 tarihli kararıyla, davanın kabulü ile 662.155,00 TL'nin dava tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte davalıdan (eldeki davacı) alınarak davacıya verilmesine, davacının taşınmazdaki 216/768 payının iptali ile davalı adına tesciline karar verildiği, kararın derecattan geçerek 04.07.2011 tarihinde kesinleştiği, dava dışı ...'ın taşınmazdaki 216/768 payının tamamını anılan karar henüz kesinleşmeden önce 08.11.2010 tarihinde davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

3. Somut olayda, davalı ...'un taşınmazı edindiği tarihte taşınmaz üzerinde herhangi bir şerh bulunmamakla birlikte, taşınmazın davacı adına tesciline ilişkin hükmün kesinleştiği tarih gözetildiğinde yolsuz tescilden söz edilemez. Bu durumda çözümlenmesi gereken husus dava dışı ... tarafından davalı ...'e yapılan temlikte ...'un iyiniyetli olup olmadığıdır. Davalı ...'un ediniminin kötüniyetli olduğunun ispatı davacıya düşmekte olup dosya kapsamında bu yönde herhangi bir delil bulunmadığından Mahkemece, yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.