Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7167 E. 2023/7127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının imar ve ihya yoluyla zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescili talebinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İmar ve ihyanın bittiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık davasız ve aralıksız zilyetlik süresinin dolduğu, bu nedenle de davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin yerinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/343 E., 2022/377 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kadastro sırasında taşlık vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazı imar ve ihya ederek nizasız ve fasılasız kanunda aranan süre boyunca zilyet ettiği iddiasıyla taşınmazın adına tapuya kayıt tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Belediyesi vekili; öncesi tarıma elverişsiz yerlerin imar ve ihya edilmeksizin salt zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2017 tarihli ve 2012/428 E. 2017/153 K. sayılı kararıyla; davacı yararına iktisap koşullarının oluştuğu belirtilerek davanın kabulü ile hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 90.110,92 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2018 tarihli ve 2017/579 E. 2018/89 K. sayılı kararıyla; davacı yararına Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddelerinde belirtilen imar ihya ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairece 12.01.2022 tarihli ve 2021/3248 Esas, 2022/159 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın karar tarihinden önce 03.02.2015 tarihinden ihdasen ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiği ve davanın tapu iptali ve tescil hüviyetine büründüğü, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Bozova Belediyesinin davada taraf sıfatı kalmadığı, hüküm kurulurken bu hususun gözetilmediği, idari yoldan Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle tapulu hale geldiği ve davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü gözetilmeksizin tapu iptali ve tescil kararı yerine sadece tescil kararı verilmesinin ve davalı ... Belediyesi ve Bozova Belediyesi’nin davada taraf sıfatı kalmadığı halde bu davalılar aleyhine hüküm tesis edilmesi suretiyle yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu belirlenerek Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararı ortadan kaldırılarak Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; imar- ihyanın bittiği süreçten ihdasen tescil tarihi olan 03.02.2015 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolması gerektiğini, bu dosyanın dava tarihinin ihdasen tescil tarihinden öncesi olan 05.07.2012 tarihine tekabül ettiğini, imar ihyanın bittiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık davasız ve aralıksız zilyetlik süresinin tamamlandığı belirlenerek 02.05.2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli harita mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen krokide (C) harfi ile gösterilen davalı Maliye Hazinesi adına kayıtlı olan 711 numaralı parsel içinde kalan 90110,92 m2'lik alanın Maliye Hazinesi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz başvuru dilekçesinde; Mahkemeye sunulan bilirkişi rapor ve krokileri hüküm kurmaya yeterli olmadığını, usul ve kanuna aykırı Mahkeme kararının resen görülecek sair nedenlerle bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, İkiz köyü çalışma alanında bulunan 102.661 metrekare yüz ölçümünde ham toprak niteliğindeki taşınmaz kadastro tespitinde tespit harici bırakılmış; 03.02.2015 tarihinde 711 parsel numarasıyla ile Hazine adına ihdasen tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.