"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2114 E., 2022/1421 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/155 E., 2021/128 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddi karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili;... Mahallesi, 1302 ada 13 nolu parsel sayılı taşınmazın maliki ’ın ... 5. Noterliğinin 10.06.1947 tarihli ve 10834 yevmiye nolu vasiyet senedi ile veraseten kendisine intikal eden davaya konu taşınmazın 2/3 hissesini davacı vakfa vasiyet ettiğini, kalan 1/3 hissenin mirasbırakan...' in yeğeni adına kayıtlı olduğunu, ... (...) ...’ın 18.07.1949 tarihinde vefat ettiğini, akabinde davacı tarafından ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1949/172 Esas sayılı dosyasıyla (... 3. Sulh Hukuk Mahkemesine devir 1949/172 Esas ) vasiyetin tenfizi davası açtığını ve taşınmazın vakfı adına tesciline karar verildiğini ancak devam eden süreçte tescilin yapılamadığını, akabinde Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/52 Esas, 2005/355 Karar sayılı ilamı ile taşınmaz hisselerinin davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verildiğini, 27.02.2008 tarihli 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun Geçici 7 inci maddesi uyarınca taşınmazların idari yolla cemaat vakıfları adına tapuya tescili imkanı tanındığını bu sebeple idareye başvurulduğunu, talebin reddine karar verilmesi üzerine idari yargıda açtığı davanın da ... 10. İdare Mahkemesinin 2011/1107 Esas, 2012/588 Karar sayılı kararı ile reddedildiğini ve Danıştay incelemesi neticesinde kesinleştiğini, sonrasında davaya konu taşınmazın hisselerinin 12.07.2013 tarihinde davalı ...Vakfı adına tescil edildiğini, bu şekilde tescilinin yolsuz olduğunu ileri sürerek davaya konu taşınmazın davalı adına tescil edilen 2/3 hissesinin iptali ile davacı vakıf adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, 1936 beyannamesinde yer almayan taşınmazların cemaat vakfı adına tescilinin mümkün olmadığını, açılan davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hak sahibi ... ... tarafından vasiyet edilen taşınmazın tescili için Tapu müdürlüğüne yazı yazılmış olmasına karşılık tescil edilemediği, vasiyetnamenin geçerli olduğu ve tenfiz edildiği, somut olayda tescilin yolsuz bulunduğu, hak düşürücü veya zamanaşımı süresinin gözetilmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, davacı vakıf adına tescil şartlarının oluşmadığını, 1936 beyannamesinde yer almayan taşınmazların cemaat vakfı adına tescilinin mümkün bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın yolsuz tescil ve 5737 sayılı Vakıflar Kanununun geçici 11 inci maddesine dayalı olarak açılmış tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın 1936 Beyannamesinde kayıtlı olup malik hanesi açık olan taşınmaz niteliğinde bir taşınmaz olmadığı, bu hususta kesinleşmiş İdari Yargı kararının bulunduğu, dava konusu taşınmazın 1/3 hissesinin ..., 1/3 hissesinin ...ve 1/3 hissesinin... oğlu ... adına tescilli olduğu, kadastro tespit tutanağına dayanak eski tapu kaydının bulunduğu ve bu kayıtta maliklerinin..., zevcesi ...ve yeğeni ... şeklinde belirtildiği,... ...'ın veraset belgesine göre mirasçılarının eşi ve ... kızı ... ... olarak gösterildiği, ... kızı ... ...’ın ... 5. Noterliğinin 10.06.1947 tarih ve 10834 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile mallarını ...Hastanesine vasiyet ettiği, vasiyetnamenin tenfizine ... 3. Sulh Hukuk Hakimliğinin 30.11.1955 tarihli ilamı karar verildiği ve çekişmeli taşınmazın ...Hastanesi adına tescili için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazı yazıldığı, bu hususta ...için ... Valiliğinin 25.02.1947 tarihli 946/529 sayılı belgesiyle yetki belgesi verildiği, ...Hastanesi, ...Hastanesi ve ...Hastanesi Vakfının aynı vakıf olduğu, Resmi Gazete ile isminin değiştirildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davaya konu taşınmazın 2/3 hissesinin mahkeme kararı ile ...Vakfı adına tescilinin yolsuz bulunduğu çekişmeli taşınmazın mahkeme ilamından çok önce vasiyetname yoluyla ...Hastanesine vasiyet edildiği, cemaat vakıflarının mülk edinme yolunun kanunen yapılan düzenlemeyle mümkün olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen itiraz ve savunmalar tekrarlanarak kararın bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü, 1024/2 inci, 1025/1 nci maddeleri,
5737 sayılı Vakıflar Kanunu.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.