"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 17.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı Hazine vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, dava konusu İstanbul ili Beyoğlu ilçesi İstiklal mahallesinde kain 1643 ada 49 parsel, 1643 ada 60 parsel ve 1644 ada 14 parsel sayılı taşınmazların ... Kanunları kapsamında olduğunu ileri sürerek, bu hususun tespiti ile ... Oğlu ... adına kayıtlı 1643 ada 49 parsel sayılı taşınmazın ve yolsuz olarak mirasçısı davalı ... adına kayıtlı 1643 ada 60 parsel ve 1644 ada 14 parsel sayılı taşınmazlardaki payların iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazların ... Kanunu kapsamında olmadıklarını belirterek, 1643 ada 49 parsel sayılı, tapuda ... Oğlu ... adına kayıtlı, 36387/525312 hissesinin taşınmazın ... Kanunları kapsamında olmadığının tespiti ile müvekkili ... adına tesciline, 1643 ada 60 parsel ve 1644 ada 14 parsel sayılı taşınmazların ... Kanunları kapsamında olmadığının tespiti ile Hazine adına kayıt ve tescil taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.06.2018 tarihli ve 2017/175 E, 2018/270 Karar sayılı kararıyla;iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.12.2019 tarihli ve 2018/1835 E., 2019/1970 K. sayılı kararıyla; “...Dava, dava konusu taşınmazların ... Kanunu kapsamında olduğunun tespiti ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, dava konusu İstanbul ili Beyoğlu ilçesi İstiklal mahallesinde kain 1643 ada 49 parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ... adına, 1643 ada 60 parsel ve 1644 ada 14 parsel sayılı taşınmazların ... oğlu ...'un tek mirasçısı olarak davalı ... adına kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazlardan, 1643 ada 60 parsel ve 1644 ada 14 parsel sayılı taşınmazların İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.10.2016 tarih ve 2016/29 Esas - 2016/752 Karar sayılı hasımsız veraset belgesine dayalı olarak davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; somut olayda iddianın içeriğine göre öncelikle uyuşmazlığın çözümü, davacı Hazine'nin taraf olduğu hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, davalı ...'nin taşınmazların önceki kayıt maliki ... oğlu ... mirasçısı olup olmadığının veya başka mirasçısı bulunup bulunmadığının belirlenmesine bağlıdır. Ne var ki somut olayda; davacı tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi hasımlı veraset ilamı alınması için davacıya olanak da tanınmamıştır. O halde, davacıya hasımlı veraset ilamı alınması için olanak tanınması, bu yönde açılmış bir dava var ise sonucunun beklenmesi, alınacak hasımlı mirasçılık belgesinde davalının mirasçı olduğu belirlendiği takdirde işin esasının incelenmesi ile sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere ilk derece mahkemesince eksik araştırmayla karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2022 tarihli ve 2020/123 E- 2022/177 K sayılı kararıyla; koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; eksik inceleme ve araştırma sonucu hatalı şekilde karar verildiğini, ... oğlu ...'a ait taşınır ve taşınmazlar hakkında ... mevzuatı kapsamında 21.03.2022 tarih ve 3225717 sayılı olur ile alınan "Vaziyet Kararı" mahkemeye sunulmuş olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
E . Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2022 tarihli ve 2022/1675 E-2022/1462 K sayılı kararı ile; dava konusu İstanbul ili Beyoğlu ilçesi İstiklal mahallesinde kain 1643 ada 49 parsel, 1643 ada 60 parsel ve 1644 ada 14 parsel sayılı taşınmazların Sultan Beyazıt Vakfından mukataalı olup mutasarrıfının da ... oğlu ... olduğu, mutasarrıfın kaçak ve yitik kişilerden olmadığı, davalı ...'nin ... oğlu ...'un tek mirasçısı olduğu, dava konusu taşınmazların ... kanunlarına tabii olmadığı, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022. maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.