"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/293 E., 2022/43 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı ... ile davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; daha önce kendileri tarafından davalılar ve mirasbırakanlarına karşı açılan ve Kartal 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/621 Esas sayılı dosyası ile görülen tapu iptali ve tescil davası neticesinde, 1982/555 Karar sayılı ilam ile eskiden Pendik ilçesi sınırlarında iken Sultanbeyli ilçesi sınırlarına alınan 709 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına tespiti yapılan toplam 3/6 payın iptaline ve davacılar adına müştereken ve Kartal 1.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 1976/67 Esas -1976/ 210 Karar ve 1977/359 Esas-1977/232 Karar sayılı veraset ilamları gereğince tesciline karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine Pendik Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlenen 18.01.1993 tarih ve 259 yevmiye numaralı işlemle Tapu Sicil Müdürlüğüne şerh edildiğini, davalılardan ...'ın Sultanbeyli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/478 Esas numarasında kayıtlı davayı açtığını, yargılama sırasında kendileri lehine kesinleşmiş Kartal 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ilamının tapuya şerh edildiği hususunun göz ardı edilerek davanın kabulüne ve dava konusu payın ... adına tesciline karar verildiğini, davalı tarafın taşınmazı satışının ve davalı ... adına tescil edilmesinin yolsuz olduğunu ileri sürerek 709 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ..., 709 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen 1573 parsel sayılı taşınmazın kendisi tarafından diğer davalıların anneannelerinden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın alındığını, maliklerin tapuda ferağ vermemesi üzerine Sultanbeyli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/478 Esasında kayıtlı davanın açıldığını ve Mahkemenin 2012/1940 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiğini, diğer davalılar ise dava konusu taşınmazın 1985 yılında anneanneleri tarafından, davalı ...'a satıldığını, bedelinin de alındığını, kendilerinin bu taşınmazda hakları bulunmadığını, bu nedenle davanın kendilerine yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ ve BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI
İstanbul Anadolu 16.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.10.2017 tarihli ve 2013/239 Esas, 2017/239 Karar sayılı kararıyla; davalı ...'ın, satış vaadi sözleşmesine dayanarak taşınmazın adına tescilini talep etmesinde ve lehine hüküm kurulmasında iyi niyetli olduğu gerekçesi ile, diğer davalılar yönünden ise davanın açıldığı tarihte taşınmazın davalıların mirasbırakanları adına kayıtlı olup husumet yöneltilebileceğinden husumet itirazlarının dikkate alınmadığı ve haklarındaki davaya devam edildiği, dava açıldıktan bir süre sonra taşınmazın ... adına tescil edildiği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın davacılar ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin 12.07.2019 tarihli ve 2018/44 Esas, 2019/1147 Karar sayılı kararıyla; kesinleşmiş mahkeme ilamına dayalı olarak davalı ... adına oluşan tescilin yolsuz olduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacılar ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 22.09.2021 tarihli ve 2019/4534 Esas, 2021/4530 Karar sayılı kararıyla; “davalılardan ... ile diğer davalıların mirasbırakanları olan ... , ... ve ... arasında Kartal 1.Noterliğinin 18.06.1985 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yapılmış ise de, bu tarihten daha önce satmayı vaadedenler aleyhine eldeki temyize konu davanın davacıları ..., ... ve ... ile diğer davacıların mirasbırakanı ... tarafından satış vaadi sözleşmesine konu 709 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/621 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davasının açıldığı ve o tarihte derdest olduğu, söz konusu davanın olumlu sonuçlanarak temyize konu somut davanın davacıları ve mirasbırakanları lehine hüküm kurulduğu, bu hüküm tapuda infaz edilmemiş ise de, mülkiyetin TMK'nın 705 inci maddesi gereği mahkeme kararı ile geçeceği, diğer yandan söz konusu mahkeme kararının tapu kaydına şerh düşüldüğü sabittir. Hal böyle olunca, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinde satmayı vaat edenlerin, kendilerine ait olmayan paylar bakımından davalı ...’e yaptıkları satışa sonuç bağlanmasının mümkün olmadığı, davacıların payları bakımından yolsuz tescilin gerçekleştiği, davalı ...’ün iyi niyet iddiasında bulunamayacağı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul Anadolu 16.Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.02.2022 tarihli ve 2021/293 Esas, 2022/43 Karar sayılı kararıyla; Kartal 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/07/1982 tarihli ve 1977/621 Esas, 1982/555 Karar sayılı ve Necmiye Kubat, ... , ...’nın 3/6 payının iptali ile bu payın eşit olarak ..., ... , ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tesciline dair kararın 18.01.1993 tarih ve 259 yevmiye numaralı işlem ile tapuya şerh edildiği, bu suretle dava konusu taşınmazın mülkiyetinin huzurdaki davanın davacıları ve mirasbırakanları lehine TMK'nın 705 inci maddesi gereğince Mahkeme kararı ile geçtiği, yolsuz tescil ile taşınmazı edinen davalı ...’ün iyiniyet iddiasının tapudaki şerh nedeniyle dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ile davalılar ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kesinleşen Mahkeme kararına istinaden davalı ... adına tescil edildiğini, TMK’nın 2 nci ve 1023 üncü maddeleri kapsamında iyi niyetli olduğunu, 12.07.1985 tarihinde tapuda herhangi bir şerh/beyan olmaması üzerine bedelini ödemek suretiyle taşınmazı iktisap ettiğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin de tapuya şerh edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar ..., ... ve ... vekilli temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Mahkeme kararı ile davalı ... adına tescil edildiğinden dolayı, yapılan işlemlerden doğan zararların ilgili Tapu Müdürlüğü ve Hazineden talep edilebileceğini, davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, davalıların gerçekleşen işlemlerde herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, bu nedenle her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş olsa da, davalıların ortaya çıkan sonuçtan sorumlu olmamaları nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacaklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü, 1024/2 inci, 1025/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... ile davalılar ..., ... ve ... vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı ... ile diğer davalılar ..., ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule, kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Alınması gerekli 70.598,25 TL onama harcının temyiz eden davalı ... , 189,15 TL onama harcının ise diğer temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.