"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/627 E., 2022/648 K.
DAVA TARİHİ : 06.04.2017
HÜKÜM/KARAR : Dava kabul / istinaf başvurusu ret (davalı), kabul (davacı) - dava
kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/50 E., 2021/777 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu .....,ili, ....., İlçesi ....., köyü 334 ada 8 parsel sayılı taşınmazın en az 30-35 seneden bu yana nizasız fasılasız zilyet ve tasarrufunda olduğu halde kadastro çalışmalarında davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; aşamada dava konusu taşınmazın önceleri babası tarafından kullanıldığını, babasının da taşınmazı kendisine verdiğini, zilyetliğin kesintisiz olarak devam ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, mevsim şartları nedeniyle yayla olarak çıkılan bir yer olduğunu, imar ve ihyanın fiziken mümkün olmadığını, davacının zaman zaman taşınmazı işgalci olarak kullandığından Hazineye ecrimisil bedeli ödediğini, yasal süresi içinde dava açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli ve 2017/123 Esas, 2019/224 Karar sayılı kararı ile, dava dilekçesinde davacının zilyetliğine, rapora beyan dilekçesi ile de eklemeli zilyetliğe dayanıldığı, davalı vekilinin iddianın genişletilmesine açıkça muvafakat etmediği, davacının tek başına zilyetlik süresinin 20 yılı aşmadığı, zilyetlik yolu ile kazanım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/908 Esas, 2019/1051 Karar sayılı kararıyla, davacı tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açıldığı, çekişmeli taşınmazın davacıya babası tarafından verildiği ve davacının tek başına zilyetliğinin 20 yıla ulaşmadığı, ancak babası ile birlikte eklemeli zilyetliğin 20 yıldan fazla olduğunun keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıklarca beyan edildiği, eklemeli zilyetliğin dava dilekçesinde dayanılan zilyetlik vakasına zımmen dahil olan vaka niteliğinde olduğundan iddianın genişletilmesi yasağının uygulanma imkanının bulunmadığı, yapılan inceleme ve araştırmanın da yeniden hüküm kurmaya elverişli olmadığı, gereken delillerin de hiç toplanmadığı gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 ncı maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2021 tarihli ve 2020/50 Esas, 2021/777 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın imar ve ihyasının dava tarihinden 25-30 yıl önce tamamlandığı, yasal miktarların aşılmadığı, kadastro tespit tarihinden önce 20 yıldan daha uzun zamandan beri davacının babası ...tarafından, sonra da davacı tarafından nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek vekalet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarının maddi gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi raporlarında yeteri kadar açık tespitler bulunmadığını, hava fotoğrafları ve dayanağı haritaların stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenmeksizin hazırlanan teknik bilirkişi raporlarının davayı aydınlatmaktan, bilimsellikten uzak ve denetime elverişsiz olduğunu; davalı aleyhine yargılama giderlerine ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yasalara ve hakkaniyete aykırı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2022 tarihli ve 2022/627 Esas, 2022/648 Karar sayılı kararı ile, zilyetliğe dayalı taşınmaz kazanma koşullarının oluştuğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı; davanın kabulü nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına dava konusu taşınmazın harçlandırılmış zemin değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 nci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak vekalet ücreti yönünden düzeltilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.