Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7487 E. 2024/939 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnançlı işlem iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt malikinin kötü niyetli olduğu ve davacıların mirasbırakanının ödemiş olduğu kredi borcunun mahsubu ile kalan bedelin depo edildiğinin tespiti üzerine verilen tapu iptali ve tescil kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun karar verdiği, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla davacılar yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu ve bu hususların yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

...

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ...'un 220 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 18 numaralı bağımsız bölümünü davalı ...'ye satış yoluyla devrettiğini, temlikin gerçek bir satış olmayıp mirasbırakanın ekonomik sıkıntılar nedeniyle dava konusu yeri davalı ...'un adına tapuda devrederek bankadan kredi çektiğini, kredi borcunu ise yine mirasbırakanın ödediğini ve borç bittiğinde dava konusu yerin tekrar mirasbırakan ...'ye devredileceği konusunda tarafların anlaştıklarını, ancak kredi borcunun ödenmesine karşın davalı ...’un taşınmazı iadeye yanaşmadığını, bilahare çekişmeli taşınmazın davalı ... tarafından diğer davalı ...'e satıldığını öğrendiklerini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmazsa tazminata karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; temliklerin gerçek satış işlemi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece; davalı tarafça yeminin eda edildiği ve iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairenin 16.05.2019 tarihli ve 2019/1663 Esas, 2019/3078 Karar sayılı kararı ile; kredi ödemesine ilişkin dekontların okunabilir asıllarının ibrazının sağlanması, dekontların davacıların elinde bulunması hususu da gözetilerek delil başlangıcı niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi, bu nitelikte sayılması durumunda dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek çekişme konusu taşınmazın inançlı işlem kapsamında davalıya devredildiği kanaatine varılması halinde kredi borcunun kim tarafından ödendiği üzerinde durulmak suretiyle bu aşamada 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97 nci maddesindeki düzenleme de gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacıların elinde yer alan dekontların yazılı delil başlangıcı niteliği taşıdığı ve delil başlangıcı niteliğinde olması nedeniyle iddianın her türlü delille ispatlanabileceği, davacıların mirasbırakanı ile davalı ... arasında sözlü inanç sözleşmesinin bulunduğu ve mirasbırakan ...'un dava konusu taşınmazın kredisini ödediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 26.04.2021 tarihli ve 2021/1472 Esas, 2021/2552 Karar sayılı kararı ile; davacıların mirasbırakanı ... ile davalı ... arasında inançlı işlem bulunduğunun anlaşıldığı, ancak tarafların delillerinin yeniden değerlendirilmesi, son kayıt maliki ...'nın kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi halinde davacının ödemiş olduğu bedelin mahsubu ile kalan bedelin TBK'nın 97 nci maddesi gereğince depo edilmesi için davacı tarafa süre verilmesi, bundan sonra tapu iptal ve tescil talebi hakkında hüküm kurulması; son kayıt maliki davalı ...'nın iyiniyetli olması halinde ise... hakkındaki tazminat talebinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 20.06.2022 tarihli ve 2021/149 Esas, 2022/105 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı ...'in dava konusu taşınmazın çekişmeli olduğunu bildiği, iyi niyetli olmadığı, davacıların mirasbırakanının ödemiş olduğu bedelin mahsubu ile kalan bedelin TBK'nın 97 nci maddesi gereğince davacıya depo ettirildiği belirtilip depo edilen bedelin davalıya ödenmesine karar verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usulden ve esastan hukuki dayanağı olmadığını, bozma kararında belirtilen gerekli işlemlerin yapılmadığını, delillerin değerlendirmeye tabi tutulmadığını, bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, davacıların dava konusu taşınmazın satışından haberdar olduğunu, davacının davasının ispatlayamadığını, davacı tanıklarının çelişkili beyanlarına itibar edildiğini, davalı tarafın tanık beyanına ise eleştirel yaklaşıldığını, davacıların kötüniyetli olduklarını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 220 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 18 nolu bağımsız bölümün davacıların mirasbırkanı ... tarafından 26.10.2005 satış suretiyle davalılardan...’a devredildiği, ...’un da 11.07.2008 tarihinde diğer davalı ...’ya satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 17.674,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...