"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/271 E., 2021/1183 K.
HÜKÜM : Tespit
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil istekli davadan dolayı bozmaya uyularak yapılan yapılan yargılama sonunda Mahkemece mülkiyetin davacı lehine tespitine karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.11.2020 tarih, 2017/2465 Esas, 2020/5601 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda mülkiyetin davacı lehine tespitine ilişkin kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmekle Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 266 ada 14 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı Hazine adına tespit edildiğini, taşınmazın kendisine atalarından intikal ettiğini ve 20 yılı aşan bir süredir taşınmazın zilyedi olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 17.10.2012 tarihli, 2010/370 Esas 2012/191 Karar sayılı kararı ile; davacının eklemeli olarak 20 yılı aşkın bir süredir dava konusu taşınmazı çekişmesiz ve aralıksız, malik sıfatıyla zilyet edindiği, ancak taşınmaz içerisinde yer alan 7505,80 m2lik dava konusu yerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21/11/2013 tarihli, 2012/15234 Esas, 2013/17384 Karar sayılı kararı ile çekişmeli bölümün baraj gölü suları altında kalıp kalmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek Mahkeme kararı bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 16/09/2014 tarih, 2014/21 Esas 2014/757 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazda davacının eklemeli zilyetlik süreleri ile birlikte çekişmesiz ve aralıksız en az 20 yıldan beri malik sıfatıyla zilyet olduğu, zilyetliğin ekonomik amaca uygun olarak kullanıldığı, dava konusu yerin tamamının kamulaştırma sahasında kaldığı gerekçesiyle dava konusu 266 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tespitine karar verilmiştir.
4. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.11.2020 tarih, 2017/2465 Esas, 2020/5601 Karar sayılı kararı ile "...Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan keşif neticesinde düzenlenen 05.08.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda taşınmazın (14B1) ve (14B2) olarak gösterilen bölümleri hakkında davacının mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek bozmaya uyulmakla oluşan kazanılmış hakları ihlal edecek şekilde çekişmeli 266 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tamamı hakkında mülkiyetin tespitine karar verilmesi isabetsizdir” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
1. Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; 266 ada 14 parselde kayıtlı, 23.336,55 m2 yüz ölçümlü taşınmazın, 05.08.2014 tarihli fen bilirkişi raporu ve eki krokisinde (14B1) ile gösterilen 294,490 m2 yüz ölçümlü ve (14B2) ile gösterilen 7.211,310 m2 yüz ölçümlü olmak üzere toplam 7.505,80 m2 yüz ölçümlü kısmının sular altında kalacağı gerekçesiyle mülkiyetinin davacı ... adına tespitine, harç ve yargılama giderlerinin bozma konusu yapılmadığı anlaşılmakla davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilerek hesaplanan harç ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verildiğini ancak davacı lehine harç ve yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
D. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
1. Dava konusu ....., ili, ....., ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 266 14 parsel sayılı taşınmazın 36.825,37 m2 yüz ölçümlü olarak bağ niteliğiyle 11.07.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, tespitin 02.11.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usule, kanuna ve bozma kararının gereklerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.