"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/724 E., 2022/1103 K.
DAVA TARİHİ : 10.06.2016
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulüne / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/343 E., 2020/107 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 11554 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, müteahhitlik yapan komşusu davalı ...’ın taşınmazın riskli yapı olduğunu ve kentsel dönüşüm için müracaat edildiğinde kendisine bir daire verileceğini söyleyerek taşınmazı diğer davalı ...’e devrettirdiğini, İsmail’e güvenerek tapuda işlem yaptığını, İsmail’in kendisini hile ile dolandırdığını, kentsel dönüşüm mevzuatını bilmediği için kandırıldığını, bedel ödenmediğini, taşınmazın daha sonra iş ortağı olan diğer davalı ...’e temlik edildiğini, tahliye ihbarnamesi gelmesi ile dolandırıldığını anladığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; taşınmazı 22.04.2016 tarihinde satın aldığını, davalı ...’i davaya konu temlik nedeniyle tanıdığını, aralarında öncesinde tanışıklıkları olmadığını, iyi niyetle tapuya güvenerek işlem yaptığını, kentsel dönüşüm için tapunun devredilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının bedeli karşılığında taşınmazı kendisine sattığını, taşınmazın bulunduğu bölgede fiyatların artması nedeniyle böyle bir davanın açıldığını, resmi bir işlem yapıldığını ve aksinin iddia edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuş; ikinci cevap dilekçesinde ise ticaret yaptığı arkadaşı olan davalı ... şehir dışında olduğu için davacıdan alacağı dava konusu bağımsız bölümü vekaletname ile onun adına satın aldığını ve parasını da verdiğini, sadece vekil olarak temlike aracılık ettiğini, dava ile ilişkisi olmadığını, kendisinin müteahhit olduğunu bildirmiştir.
3.Davalı ...; şehir dışında olduğu için davacıdan alacağı taşınmazı İsmail aracılığı ile aldığını, İsmail’in kendisi adına bedeli ödediğini, gayrimenkul alıp sattığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...'in davacı ...'a kentsel dönüşüm neticesinde yeni ev vermeyi vaat ettiği ve bu satış nedeniyle herhangi bir para almadığı, davalı ...’in sadece resmiyette malik olarak gözüktüğü, tüm tasarruf işlemlerinin İsmail tarafından yapıldığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığı, üçüncü kişi konumunda olan davalı ...’in davalı ... ile iş ortaklığı yaptığı ve hileli işlemleri bilecek konumda olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... istinaf başvuru dilekçesinde özetle; iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, davacının aksini ispat etmesi gerektiğini, davacının gayrimenkul işiyle uğraştığını, kentsel dönüşüm için taşınmaz devrinin gerekmediğini bilebilecek yetkinlikte olduğunu, söz konusu apartmanda oturan tanıkların, ''apartmanda kentsel dönüşüm olacağından haberim yok'' şeklinde beyanda bulunduklarını, tanık ifadelerinin çelişkili olduğunu, ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, Florya'da oturduğunu, ikamet etmek için dava konusu taşınmazı satın aldığını, davacıyı taşınmazdan çıkarmak istediğinde eldeki davanın açıldığını, kentsel dönüşüm için tapu verilmeyeceğinin bilinmemesinin mümkün olmadığını, uzun yıllar emlakçılık yaptığını beyan eden davacının iddia ettiği şekilde hileye uğratılmasının mümkün olmayacağını, kendisinin iyi niyetli olduğunu, diğer davalıları tanımadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararında diğerleri ile ortak olduğu yönündeki kanıya nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığını, tanık beyanlarının çelişkili ve net olmadığını, kötü niyetin ispat edilemediğini, keyfi bir karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ıncı ve 39 uncu maddeleri.
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 1023 üncü ve 1024 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.