Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7675 E. 2023/3014 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalıya taşınmazları devrettiği ve davalının da bu devir karşılığında bir bedel ödemediği gerekçesiyle davanın kabulüne dair kararının, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Davanın kabulüne - Esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 30/05/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat gelmedi. Temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ... ...geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, ... karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakanları ...’ın 390 ada 291, 294 ve 311, 497 ada 7 ve 314 ada 3 parsel sayılı taşınmazları muvazaalı olarak davalı oğlu ...’ya temlik ettiğini, bu zamana kadar taşınmazları araştırma imkanları olmadığını, temliki yeni öğrendiklerini, temliklerin mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL’nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, muvazaa iddialarının doğru olmadığının, ölmeden önce 6 yıl yatalak olan murise ve zihinsel engelli eşi Hafize’ye 40 yıl boyunca kendisinin baktığını, davacıların bir kısmının babası olan kardeşi...’e ...’da ev aldığını, muris babasını hacca gönderdiğini, murisin de emeklerinin karşılığı ve minnet duygusu ile diğer mirasçılara da danışarak dava konusu taşınmazları kendisine devrettiğini, devir tarihinde kardeşi...’in de orada olduğunu, murisin ölümü üzerinden 33 yıl geçtiğini, taşınmazlar değerlenince eldeki davanın açıldığını, davacıların kötü niyetli olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile banka kayıtlarında mirasçılara intikal eden bir meblağ bulunmadığı, muristen mirasçılara intikal eden araç kaydı olmadığı, bedeller arasında fahiş fark bulunduğu, her ne kadar muristen mirasçılara intikal eden iki taşınmaz bulunsa da bunlardan birinde murisin hissedar olduğu, bu taşınmazların değerlerinin toplamının davalıya devredilen taşınmazların değerleri toplamından oldukça az olduğu, dinlenilen tanıkların beyanlarından murisin çocukları arasında ayrım yaptığı, davalı ...'yı diğerlerinden ayrı tuttuğu, taşınmazın devredildiği tarihlerde muris ...'ın yatalak ve bakıma muhtaç halde olmadığı, davalı ... tarafından bakılıp gözetilmediği, bazı tanıkların vefat etmeden son 3-4 yıl öncesinde ... tarafından bakıldığı yönünde beyanları var ise de, minnet duygusu ile devredildiğinin kabul edilebilmesi için taşınmazların devir tarihinden önce davalı tarafından babasına bakılıp gözetilmiş olması gerektiği, genel tanık beyanlarından murisin davalı oğluna taşınmazları minnet duygusu ile devretmesini gerektirir bir sebep olmadığı, davalının babasına taşınmazlar karşılığında ne maddi ne de manevi olarak bedel ödediğine dair bir ispat vasıtasının dosya içerisinde yer almadığı, murisin diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacı ile devirleri yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü, hatalı gerekçelendirme ile karar verdiğini, devir tarihi olan 1987 yılından bu yana uzunca bir süre geçtikten sonra dava açılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, murise ve eşine yaşamlarının son gününe kadar baktığını, semenin mutlaka para olmasının şart olmayıp hizmet veya emeğin de semen olarak kabul edilebileceğini, muris ...'ın yaşamı döneminde murisi kendi birikimleri ile hacca gönderdiğini, bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtını oluşturmayacağını, davacı tanıklarının beyanlarına üstünlük tanınıp, taraflarınca dinletilen tanık beyanlarına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, muris ile çocukları arasında herhangi bir husumetin bulunmadığını, murisin kendisini kayırmak gibi bir durumunun söz konusu olmadığını, 30 yıl boyunca söz konusu yerlerin kendisine ait olduğunu ve kendisinin işlediğini bilen davacıların herhangi bir talepte bulunmadıklarını ifade ettiklerini, ...'ın il olması, şehirlerarası yol üzerinde bulunması, organize sanayinin gelmesi ve 2000'lerden sonra gayrimenkul fiyatlarındaki artış nedeniyle davacıların kötüniyetli olarak dava açtıklarını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kanunun kişiye tanıdığı mutlak bir hakkın aradan uzun süre geçtikten sonra ileri sürülmüş olmasının dava hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesinin davada yaptığı araştırma ve inceleme sonucunda davanın kabulü kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili duruşma istemli olarak temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle, yeterince inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü, murisin ölümün üzerinden uzun süre sonra ve taşınmazlar değerlenince açılan davanın dürüstlük kurulanı aykırı olduğunu, murise ve eşine ölene kadar baktığını, bedelin para olmasının şart olmadığını, murisin mal kaçırmasını gerektirir bir sebebin bulunmadığını, murisin davacılarla husumeti bulunmadığını, temlik tarihinde taşınmazların çok değersiz olduğunu, davacıların temlikten işlem tarihinden itibaren haberdar olduklarını, nitekim bir kısım davacıların murisleri olan kardeşi...'in de ölene kadar bir itirazı olmadığını, bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olmadığını, davacı tanıklarının beyanlarına üstünlük tanındığını kendi tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, davacı tanıklarının açıkça yalan söylediklerini, dava konusu yerleri yıllardır kendisinin kullandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706 ncı, ... Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nin 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 22.772,85 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.