"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/91 E., 2022/299 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu 342 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne, dava konusu 343 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise tapu iptal-tescil isteğinin reddine, terditli talep olan tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Depo İnş. Nak. Mad. San. ve Tic.Ltd. Şti. yetkilisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ...'un 5854 ve 5856 parsel sayılı taşınmazlarını (imar sonrası 342 ada 1 ve 343 ada 1 parseller) davalı ...'ye mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle temlik ettiğini, ayrıca devir tarihinde mirasbırakanın akli melekelerinin de yerinde olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini, olmadığı takdirde tüm mirasçıların payları oranında tazminata karar verilmesini istemiş, bozma kararından sonra mirasbırakanın davacı dışındaki diğer mirasçıları davaya muvafakat ettiklerini bildirmişler, yargılama sırasında dava konusu taşınmazların el değiştirmesi nedeniyle HMK’nın 125. maddesi uyarınca yeni malikler ... İnş. Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... Tarım Tohumculuk Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. davaya dahil edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., mirasbırakanın akli melekelerinin yerinde olduğunu, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, satış bedelini mirasbırakan ile ortak hesabı olan oğlu ...'un hesabına gönderdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Tarım Tohumculuk Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, dava konusu taşınmazın davalı ...'den 1.350.000,00 TL bedeli karşılığında satın alındığını, davalı şirketin iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, devir tarihinde taşınmaz üzerinde devre engel herhangi bir şerh bulunmadığını, davacının mirasbırakanını tanımadıklarını ve ehliyetsiz olduğunu bilme imkanlarının bulunmadığını, davalı şirketin ticari amaçla dava konusu 343 ada 1 parseli ve çevresindeki dava dışı bir çok taşınmazı satın alıp bu alanı yer altı soğuk hava deposu haline getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Depo İnş. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.03.2015 tarihli ve 2014/168 E. 2015/1416 K. sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 22.10.2018 tarihli ve 2015/17353 E. 2018/13782 K. sayılı kararıyla; "...Somut olayda; ehliyetsizlik iddiası yönünden bir araştırma yapılmamış, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan rapor alınmamış ve davanın mirasçı olmayan üçüncü kişiye karşı terekeye döndürme istemli olarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayanılarak açılmasına rağmen, dava dışı mirasçıların da bulunduğu gözetilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mirasbırakan ...'un ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davaya katılmayan mirasçılarının bulunduğu gözetilerek, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, varsa mirasbırakana ait doktor raporları, reçeteler, hasta müşahade kağıtları vs. temin edilerek temlik tarihlerinde mirasbırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması, tarafların tüm delilleri toplanarak soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, mirasbırakanın ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muris muvazaası hukuksal nedeni yönünden inceleme yapılarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 05.04.2021 tarihli raporuyla mirasbırakan ...'un akit tarihinde ehliyetsiz olduğunun sabit olduğu, yargılama sırasında dava konusu taşınmazların el değiştirdiği, davalı ...'nin 342 ada 1 parsel sayılı taşınmazı devrettiği ... Depo şirketinin ortağı olduğu gözetildiğinde anılan şirketin ediniminde iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle dava konusu 342 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne, diğer dava konusu 343 ada 1 parsel yönünden ise ikinci el davalı ... şirketinin tapu siciline güvenerek taşınmazı satın aldığı, ediniminde kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle 343 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bakımından iptal-tescil isteğinin reddine, terditli talep olan tazminat isteğinin ise kabulüyle taşınmazın satış tarihindeki değeri olan 25.152,00 TL'nin davalı ...'den tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... Depo İnş. Nak. Mad. San. ve Tic.Ltd. Şti. yetkilisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, dava konusu 343 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden de tapu iptali ve tescil isteklerinin kabul edilmesi gerektiğini, davalı ...'nin eldeki davayı sürüncemede bırakmak için yargılama sırasında taşınmazları devrettiğini, davalı ... şitrketi ile davalı ...'nin aynı sektörde faaliyet gösteren işler yaptığını, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, ayrıca hükmedilen tazminatın da düşük olup gerçek bedeli yansıtmadığını, iptal-tescil isteğinin reddedilmesi sebebiyle aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, delil listesinde bildirdiği tanıklardan bir kısmının dinlenmeyip ehliyet konusunda beyanlarının alınmadığını, Adli Tıp Kurumu raporunda tanık beyanlarına hiç yer verilmediğini, dava konusu 343 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bakımından tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, satış bedeli olan 150.000 TL'yi mirasbırakanın banka hesabına yatırdığını, Mahkemece kabul kararı verilecekse yapılan bu ödemelerin dikkate alınması gerektiğini, ayrıca tüm mirasçılar hakkında karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
... Depo İnş. Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Adli Tıp Raporunun sadece tıbbi belgeler değerlendirilerek hazırlandığını, tanık beyanlarının hiç değerlendirilmediğini, ayrıca 342 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen kabul kararının infazının mümkün olmadığını, yalnızca davacının payı bakımından karar verilmesi gerektiğini, davacının harç ikmali de yapmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 15 inci ve 1023 üncü maddeleri,
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...'un 25.02.2013 tarihinde ölümüyle geride mirasçı olarak davacı kızı ... ile davaya muvafakat eden diğer çocukları ..., ...., ..., ... ve ...'nın kaldığı, mirasbırakanın maliki olduğu 5854 ve 5856 parsel sayılı taşınmazların tamamını 21.11.2012 tarihli aynı akitle davalı ... 'ye satış suretiyle temlik ettiği, dava konusu taşınmazların da içinde bulunduğu bölgede yer altı soğuk hava deposu yapılması üzere onaylanan mevzi imar planı gereğince dava konusu 5854 ve 5856 parseller 24.03.2015 tarihinde imar uygulamasına tabi tutularak 342 ada 1 ve 343 ada 1 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, yargılama sırasında davalı ...'nin 342 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 16.01.2018 tarihinde ortağı olduğu ... Depo Şirketi'ne, 343 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ise 01.02.2018 tarihinde ... Tarım Şirketi'ne satış suretiyle devrettiği, davacı vekilinin HMK'nın 125 inci maddesi gereğince yeni maliklere karşı tapu iptali ve tescil isteklerini devam ettirdiği, Adli Tıp Kurumu 4. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 05.04.2021 tarihli raporu ile mirasbırakanın akit tarihi olan 21.11.2012 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının saptandığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun raporuyla mirasbırakan ...'un akit tarihinde ehliyetsiz olduğunun tespit edildiği, mirasbırakandan taşınmazları edinen ilk el davalı ... adına oluşan tescilin yolsuz olduğu, ilk elden dava konusu 342 ada 1 parsel sayılı taşınmazı devralan ikinci el ... Depo şirketinin ortakları arasında ilk el ...'nin de yer aldığı, dolayısıyla şirketin ediniminde iyiniyetli olamayacağı, durumu bilen ya da bilmesi gereken kişilerden olduğu saptanarak dava konusu 342 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... vekilinin ve davalı ... Depo şirket yetkilisinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki, kök 5854 ve 5856 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakandan davalı ...'ye temliken geçen payların imar uygulaması sonucunda oluşan dava konusu 342 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ne kadarının yansıdığı tespit edilerek bu pay üzerinden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken infaza elverişsiz biçimde m2 üzerinden iptal-tescil hükmü kurulması isabetsizdir.
Davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin dava konusu 343 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, hukukumuzda diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları, satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlama düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 2. maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988. ve 989. maddelerinin ve tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.
Tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden, iktisapta bulunan kişinin iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten, bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse, diğer yanda ise kendisi için maddi hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır. Bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta şeklen iyi niyetli gözükeni değil gerçekten iyi niyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
Nitekim bu görüşten hareketle, "kötü niyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı'' ilkeleri 8.11.1991 tarih 1990/4 esas 1991/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşler de aynı doğrultuda gelişmiştir.
Öte yandan, vakıa ve karinelerden, halin icaplarından kendisinden beklenen özeni sarfetmemiş olması itibariyle kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirmiş olan kimsenin TMK’nın 1023. maddesinden yararlanamayacağında bir tereddüt bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince, yargılama sırasında dava konusu 343 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ilk el ...'den devralan diğer davalı ... Tarım şirketinin ediniminde iyi niyetli olup olmadığının tespitine ilişkin yeni durum hakkında taraflara delillerini bildirme hakkı tanınmamış, diğer yandan davalı ... Tarım şirketi taşınmazı 1.350.000,00 TL bedelle satın aldığını savunmuş, ancak Mahkemece taşınmazın imar öncesi kök 5854 ve 5856 parsellerin değerlerinin belirlenmesiyle yetinilip, imar sonucu oluşan dava konusu taşınmazın satış ve dava tarihi itibarıyla rayiç değerleri saptanmadan sonuca gidilmiştir.
Hâl böyle olunca; dava konusu 342 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bakımından infaza elverişli hüküm kurulması, diğer dava konusu 343 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise HMK'nın 125 inci maddesi gereğince oluşan yeni durum hakkında yeni malik davalı ... Tarım şirketinin ediniminde iyiniyetli olup olmadığının tespiti hususunda taraflara delillerini bildirmek üzere usulüne uygun süre verilmesi, bildirilmesi halinde tanıkların dinlenilmesi, taşınmazın satış ve dava tarihi itibarıyla değerinin keşfen belirlenmesi, davalıların aynı iş sektörde çalıştıkları da gözetilerek, toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, davalı ... Tarım şirketinin TMK'nın 1023 üncü maddesi koruyuculuğundan yararlanıp yararlanmayacağı saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin, davalı ... vekilinin ve davalı ... Depo İnş. Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisinin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Alınan peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.