Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7885 E. 2023/5402 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hile nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, hileye uğradığını öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde sözleşmeden dönme iradesini davalıya ulaştırdığını ispatlayamaması nedeniyle, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/127 E., 2022/1385 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/36 E., 2021/12 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 121 ada 65 parsel sayılı taşınmazın davalı oğlu tarafından yaşlılığından, okuma yazma bilmemesinden yararlanılıp hata ve hileye düşürülmek suretiyle elinden alındığını ileri sürerek tapu iptali - tescil talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP

1. Davalı ..., davanın süresinde açılmadığını, taşınmazın adına kayıtlı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Dahili davalı ..., tapu kayıtlarına güvenerek dava konusu taşınmazı aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.01.2021 tarihli ve 2019/36 Esas, 2021/12 Karar sayılı kararıyla; davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli ve 2021/379 Esas, 2021/499 Karar sayılı kararıyla; tarafların istinaf başvurusunun reddine; ancak kamu düzeni dikkate alınarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmasına, pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 21.10.2021 tarihli ve 2021/1957 Esas, 2021/5924 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından 23.01.2019 tarihinde ...’na devredildiği, davanın ise 06.02.2019 tarihinde açıldığı, davacının isteği üzerine kayıt maliki Mustafa'nın davaya dahil edildiği, davalı ...’in davacının oğlu olması nedeniyle dava sürecini kolaylıkla öğrenebileceği ve taşınmazın devri ile dava tarihi arasındaki kısa süre gözetildiğinde, taraf değişikliğinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı; bu durumda, son kayıt maliki ...’nun davaya dahil edilmesinin HMK'nın 124 üncü maddesine uygun olduğu, Bölge Adliye Mahkemesince ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru bulunmadığı belirtilmiştir.

Diğer taraftan; davacının ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/4788 soruşturma numaralı dosyasındaki 19.07.2018 tarihli ifadesinde; yaklaşık 3 yıl önce taşınmazın devrini kızlarından duyduğu ve davalı ...’i arayarak "tapuları boz" dediği, bu durumda davacının sözleşmeden dönme iradesini davalı ...’e ulaştırıp ulaştırmadığının tanıklar yeniden dinlenmek suretiyle tespit edilip davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine değinilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2022/127 Esas, 2022/1385 Karar sayılı kararıyla; davacının, oğlu ... tarafından kandırılarak hile ile dava konusu taşınmazı üzerine tapuda temlik ettirdiğini 2010 yılı içerisinde öğrendiği ve oğlu ...'e tapuyu bozduracağını, yani sözleşmeden dönme iradesini 2010 yılı içerisinde ulaştırdığının anlaşıldığı, böylece davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının ifadesinde bulunan 3 yıl beyanının yanlış geçildiğini, 3 gün gibi bir ifade kullanmak istediğini, 2018 yılının 7. ayında satıştan haberdar olduğunu ve sonrasında dava açtığını, davanın süre yönünden reddine karar verilecek bir delil bulunmadığını, tanık beyanları ile sürenin geçmediğinin ispat edildiğini, delillerin değerlendirilmediğini, sonradan dinlenen tanık beyanlarının sağlıklı olmadığını, davacının yalnızca savcılıkta vermiş olduğu hatalı bir beyan yüzünden hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğunu, davacının mahkemede beyanı alınmadığını, bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile (aldatma) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun (HMK) 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; Daire'nin 21.10.2021 tarihli ve 2021/1957 Esas, 2021/5924 Karar sayılı bozma kararına uyularak yapılan araştırma doğrultusunda, davacının sözleşmeden dönme iradesinin hileye uğratıldığını öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde davalıya ulaştırdığını ispatlamayamadığı anlaşılmakla, bu gerekçe ile hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken; Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddi yönünde dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

Ne var ki bu anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR:

Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, değinilen yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin yukarıda yer verildiği üzere değiştirilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.