"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... ili ... ilçesi ... mahallesinde bulunan 754 parsel numaralı taşınmazın kendisi (davacı) ile kardeşi davalı ...’e ait iken kadastro tespitinin ... adına yapıldığını ve dava konusu taşınmazın 21/05/1986 tarihinde davalılardan ... adına tapulandığını, davalılardan Şevket’in ise dava konusu taşınmazı tamamen kötü niyetli olarak diğer davalı ...’e devrettiğini, taşınmazın kullanımının halen kendisinde olduğunu, hiçbir zaman davalılar tarafından kullanılmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde şimdilik 100,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının soyut ve gerçekten uzak olduğunu, dava konusu taşınmazı dava dışı Hasan ...’dan satın aldığını, süregelen kadastro ve tapulama işlemleri ile birlikte adına tescil edildiğini, daha sonra taşınmazı bedelini nakden almak suretiyle diğer davalı ...’a sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., dava konusu taşınmazın 1986 yılında davalı ... adına tescil edildiğini, açılan davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu yeri bedelini ödemek suretiyle iyiniyetli olarak satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2020/363 E -2022/242 K sayılı kararıyla; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadastro öncesi nedene dayalı olarak karar verilmiş ise de, müvekkili tarafından ileri sürülen hak iddiasının kadastro öncesi nedene dayandığı gibi aynı zamanda kadastro işlemi sonrasında da müvekkili lehine sicil dışı değişiklik olduğunu, kadastro işlemi sırasında davacı ile davacının kardeşinin taşınmaza birlikte malik iken davalı ...'nın kendi mülkiyet hakkını fiilen sicil dışı olarak davacıya devrettiğini, diğer davalının iyiniyetli olmayıp taşınmazı muvazaalı olarak devraldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2022/1793 Esas, 2022/1538 Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamına göre; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 31/10/2020 tarihinde açılan davanın 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle yerel mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
Somut olayda, dava konusu 754 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 21.05.1986 tarihi ile davanın açıldığı 31.10.2020 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenle;
Davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
05.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.