"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil - tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 07.02.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ..., temyiz edilen davacı vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan annesi ...’in maliki olduğu 1987 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 3, 11, 12, 15 ve 16 no.lu, C blok 4 ve 5 no.lu ve D blok 1 no.lu bağımsız bölümleri mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğlu davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, ...’in de A blok 16 no.lu bağımsız bölümü ara malik ... üzerinden oğlu olan diğer davalı ...’e devrettiğini, yapılan tüm devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişmeli bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, kat irtifakı kurulu bağımsız bölümlerin mirasbırakan tarafından devredildiği sırada taşınmaz üzerindeki binanın henüz inşa edilmediğini, inşa sırasında yapım bedelini kendilerinin karşıladığını, yani satışın bu şekliyle gerçek olduğunu, kız çocuklarından mal kaçırmak gibi bir durumun söz konusu olmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.04.2014 tarihli ve 2013/382 Esas, 2014/142 Karar sayılı kararıyla; yapılan devirlerden davacının haberdar olduğu ve rızasının bulunduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin, 1 ve 10 yıllık hak düşürücü sürelerin dolduğu gerekçesiyle de tenkis isteğinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.03.2017 tarihli ve 2014/18512 Esas, 2017/1359 Karar sayılı kararıyla; “Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığının tespit edilmeye çalışılması, mirasbırakan ...’in asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması, öte yandan, davalı ...’in TMK’nın 1023. maddesi korumasından yararlanıp yararlanamayacağının tespiti için iyi niyetli olup olmadığı hususunun araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Karar Düzeltme
Davalılar vekilinin karar düzeltme isteği Dairemizin 10.10.2018 tarihli ve 2017/4400 Esas, 2018/13302 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenlerin 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
C. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ...'in mirasbırakan ile ilgilenmesinin aile olmanın gerektirdiği rutin bakım dışında bir bakım olmadığı, devrin makul karşılanacak düzeyde kalmadığı, paylaştırmanın bulunmadığı, muvazaa iddiasının sabit olduğu, davalı ...’in de ediniminin iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal – tescile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili duruşma istekli temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili, tüm kardeşlerin mirasbırakandan ev ve iş yerleri aldıklarını, bunun bilirkişi tarafından tespit edilmesine yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, davalı ...’in 30 yıl boyunca mirasbırakan annesine baktığını, dava konusu iş yerleri yapılmadan önce davalının iki katlı evinin yıkıldığını ve tüm bakım, gözetim ve masraflarının davalı tarafından karşılanması sonucu iş yerlerinin yapıldığını, evlerin ise bizzat davalı tarafından kendi parası ile yapıldığını, bu hususların diğer mirasçıların beyanları ile de ispatlandığını, temlikte mirasbırakanın mal kaçırma amacının bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nun 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 30.080,91 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Davacı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.