"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECEMAHKEMESİ : GÜRÜN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.04.2022 tarihli ve 2021/138 Esas - 2022/105 Karar sayılı kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1115 Esas - 2022/1143 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde, Gürün ilçesi, Mahkenli köyünde bulunan ve 133 ada 23 parsele komşu olan taşınmaza 40 yıldan fazla zamandır davacının zilyet olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II.CEVAP
Davalı vekili, davacıya davasının açıklattırılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davada hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
1.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının gerçekleştiğini, davanın kadastroya itiraz olmadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713. maddesi uyarınca olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1115 Esas - 2022/1143 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 05.08.2008 tarihinde kesinleştiği, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı, taşınmazın kadastro sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olduğu, öncesinde de TMK 713. maddesindeki koşulların sübut bulmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur
2.Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde davacı lehine 713/2. maddede öngörülen şartların gerçekleştiğini, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir.
3.2.İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi
3.3.Değerlendirme
3.3.1. 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilecektir.
3.3.2. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 01.06.2011 tarihi ile davanın açıldığı 18.11.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.
3.3.3. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI.SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 29.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.