"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/943 E., 2022/1589 K.
DAVA TARİHİ : 09.02.2018
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi/ Kabul-Kaldırılmasına-Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/54 E., 2020/32 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak gerekçesi düzeltilerek hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'in 1339 ada 4 parseldeki 8 numaralı dairenin satışı için babası ......'e vekaletname verdiğini, vekil ...in taşınmazı babalık görevinin gerektirdiği bir kısım harcamalara karşılık olmak üzere eşi olan ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanları ile vekil ...taşınmazın 22.000,00 TL bedelle vekil ...e satılması hususunda anlaştıkları halde vekil ...in vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı bedelsiz olarak eşi ...'ye devrettiğini, ...'nin ölümüyle taşınmazın mirasçıları olan davalılara intikal ettiğini ancak kendilerinin gerçek hak sahibi olduklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, mümkün olmazsa taşınmazın bedelinin ödenmesine karar verilmesini istemişler; 14.05.2018 tarihli ıslah dilekçeleri ile, celbedilen tapu kaydı ve eklerinden mirasbırakanları Kenan tarafından babası ...e verilmiş bir vekaletname olmadığını gördüklerini, bu nedenle davayı tamamen ıslah ettiklerini belirtip mirasbırakanları Kenan'ın 8 numaralı bağımsız bölümünü eşi ...'ye mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı şekilde temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının muris muvazaası nedeniyle iptali ile adlarına tesciline, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın süresinde açılmadığını, davacıların mirasbırakanı Kenan tarafından babası ...e herhangi bir vekaletname verilmediğini, mirasbırakan ...'nin taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuşlar; aşamada davacıların davayı ıslahının geçerli olmadığını, iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerini, satışın gerçek olduğunu beyan etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, ivazsız bir tasarruf olduğu ispat edilemediğine göre tenkis taleplerinin de dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, davalının süresi içerisinde ıslah dilekçesine itirazı bulunmadığından usulü kazanılmış hak korunarak delillerinin celp edilmesi, tenkis talebi yönünden ek delillerinin değerlendirilmesi gerektiğini, sadece tanık beyanları ile sonuca gidildiğini, tanıkların davalıların yakınları olduğundan yanlı beyanda bulunduklarını, Mahkemece taşınmazın rayiç bedelinin araştırılmadığını, satış bedelinin muvazaayı gerektirir şekilde az olduğunun incelenmediğini, tenkis talebi hususunda inceleme yapılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddinin doğru olduğu, ne var ki tenkis isteği bakımından mirasbırakanın 07.08.2016 tarihinde öldüğü, davanın 24.07.2018 tarihinde muris muvazaası hukuki nedeniyle tapu iptali ve tescil, terditli tenkis davası olarak ıslah edildiği, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, tenkis isteğinin bu gerekçe ile reddinin gerektiği belirtilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçe düzeltilerek davanın reddine ilişkin yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yinelemiş, ayrıca tenkis istekleri bakımından hak düşürücü sürenin geçmediğini, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalılar vekili, Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine yönelik yeniden hüküm kurulduğuna göre davalılar lehine hükmedilen avukatlık ücretinin hesabında İlk Derece Mahkemesinin değil Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinin dikkate alınması gerektiğini belirtip hükmü vekalet ücreti bakımından temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptali tescil ve terditli tenkis isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri; TMK'nın 565 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 571 inci maddesinin birinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 176 ncı ve 180 inci maddeleri; TMK'nın 6 ncı ve HMK'nın 190 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki, temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Islah davacıya tanınmış bir hak olup, davanın tamamen ıslahı halinde hak düşürücü süre, ıslah dilekçesinin verildiği tarihte değil ıslahtan önceki davanın açıldığı tarihte korunmaya başlar. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince tenkis isteği bakımından mirasbırakanın ölüm tarihi olan 07.08.2016 ile davanın tamamen ıslah edildiği 24.07.2018 tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacıların saklı paylarının ihlal edildiğini 06.06.2017 tarihinde öğrendiklerini ileri sürdükleri, davalıların ise, bunun aksi yönünde bir savunmada bulunmadıkları anlaşılmakla, öğrenme tarihi ile dava tarihi (09.02.2018) tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı açıktır.
Ancak, mirasbırakan ...tarafından davalıların mirasbırakanı ...'ye yapılan taşınmaz satışının muvazaalı olduğu ispatlanamadığı gibi; yapılan temlikin mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık kazandırmalardan olduğu da kanıtlanamadığından, tenkise tabi tutulamaz. Bu durumda terditli tenkis davasının da esas yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hak düşürücü süre nedeniyle reddi doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.