Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8109 E. 2024/251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan bir taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili talebi üzerine, zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı ve kadastro itiraz süresinin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakıldığı, ancak davacının 25 yılı aşkın süredir taşınmaz üzerinde imar ve ihya faaliyetlerini tamamlayarak, tarımsal amaçlı kullandığı ve zilyetlikle kazanma şartlarını sağladığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/632 E., 2022/454 K.

DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Hazine vekili Avukat ..., ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı; ... Mahallesinde kain 2005 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın irsen intikal, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğini ileri sürerek adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.

III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI

1- Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.04.2016 tarih, 2016/62 Esas, 2016/355 Karar sayılı kararıyla; kadastro çalışmalarının 2005 yılında yapılıp kesinleştiği, dava konusu yerin yol olarak tescil harici bırakıldığı, 2005 yılından davanın açıldığı tarihe kadar dava açılması için kabul edilen 2 yıllık makul sürenin geçirilmiş olduğu, kadastronun kesinleştiği 2005 tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar zilyetlikle kazanmayı sağlayan 20 yıllık sürenin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

2- Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.05.2019 tarih, 2016/9840 Esas, 2019/4094 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nunda kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılacak tescil davalarını sınırlayan bir sürenin olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın 07.06.2005 kadastro çalışmalarında yol olarak tescil harici bırakıldığı, taşınmazın orman vasfında olmadığı, imar planının bulunmadığı, taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olan yerlerden olduğu, dava tarihi itibariyle 25 yılı aşkın süredir imar-ihyasının tamamlandığı, tarımsal amaçlı kullanıldığı, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüyle bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 304,76 m² miktarındaki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; bilirkişi kurulu raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açılamayacağını, 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığını,zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... vekili; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, imar-ihya koşullarının ve yasanın aradığı kazanım şartlarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü ve 17 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’un geçici 3/2 nci maddesinin

yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA

Aşağıda yazılı 346,90 TL temyiz giderinin temyiz eden Belediyeye yükletilmesine,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı HMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

15.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

...