"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2010/91 E., 2015/17 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul-Kısmen Ret
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile bedel istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının maliki olduğu 4182 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından davacının izni olmadan vekaleten 30.10.2008 tarihinde davalı ...'na temlik edildiğini, davalı ...'nun da 18.02.2009 tarihinde dava konusu taşınmazı davalı ...'a devrettiğini, davalı ...’ın da 03.12.2009 tarihinde taşınmazı davalı ...'e temlik ettiğini, davacının satıştan haberdar edilmediğini, satış bedelinin ödenmediğini, davacının 30 yıldır İsviçre'de yaşadığını, davalı ...'ya güvendiğini, fakat davalı ...'nın davacının birçok taşınmazını birden fazla kişiye devrettiğini, davalı ... ve dava dışı ... 'ın finansal durumu iyi olmayan şirketlerinin durumunu düzeltmek için davacıdan yardım istediklerini, davacının maliki olduğu taşınmazların borç karşılığı teminat olarak verilmesi amacıyla davalı ...’yı vekil tayin ettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, diğer davalıların da el ve işbirliği içinde hareket ederek kısa aralıklarla dava konusu taşınmazı satın aldıklarını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının tapu iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde davalılardan ...'dan taşınmazın rayiç bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, davalının dava konusu taşınmazı tapu kaydına güvenerek 03.12.2009 tarihinde davalı ...'dan devraldığını, satış bedelini ödediğini, davacıyı tanımadığı gibi davacının iddia ettiği olaylarla bir bağlantısının da olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı ... (... mirasçısı) aşamada dava konusu taşınmazın babası ... tarafından davalı ...'ndan satın alındığını, tüm işlemleri kendisinin yaptığını, daha sonra taşınmazı satışa çıkardıklarını, davalı ...’nin satış bedelini elden ödediğini belirtmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişler ve duruşmalara katılmamışlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davalı ...'nın satış işlemi nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapmadığı, vekalet görevini kötüye kullandığı, davalılar ..., ... ve ...'nun vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bildiklerine ve bedel ödemeden taşınmazı devraldıklarına dair bir delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın tapu iptal ve tescil istemi yönünden reddine, bedel istemi yönünden kabulüne, 24.552,03 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını, dava konusu taşınmazların borç karşılığı teminat olarak kullanılacağı söylenerek davacıdan vekaletname alındığını ancak davacının bilgisi olmaksızın diğer davalılara muvazaalı olarak dava konusu taşınmazın satıldığını, tüm davalıların birbirlerini tanıyan ve durumu bilen kişiler olduğunu, temlik tarihlerinin çok yakın olduğunu ve düşük bedellerle işlem yapıldığını, davacıya satış bedelinin ödenmediğini, davalı ...’nın Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/85 Esas sayılı dosyasında 11.06.2015 tarihli dilekçesinde de tüm davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini belirttiğini, aynı iddialar ile dava dışı taşınmazlar için açtıkları tapu iptal ve tescil davalarının kabul edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci, 3 üncü ve 1023 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının terditli olarak davalı ...’dan talep ettiği bedelin davalı ...’dan tahsiline karar verilmesi doğru olduğuna göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.