"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/62 E., 2022/289 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, ... köyünde bulunan dava dilekçesine ekli krokide gösterdiği yaklaşık 31.094 m2’lik taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, taşınmazı emek ve masraf sarf ederek imar-ihya edip 30 yılı aşkın zamandır kullandığını, 30 yaşlarında antep fıstığı ağaçları ektiğini ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2016 tarihli ve 2014/623 E. 2016/432 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 29.366,30 m2 taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.09.2020 tarihli ve 2016/15188 E. 2020/3044 K. sayılı kararıyla: “...bir arazinin niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, Mahkemece 1985 ve 1999 uçuş yıllarına ait hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine inceleme yaptırılmış, bilirkişi raporunda 1985 tarihli hava fotoğrafında tarımsal faaliyete rastlanmadığı, monoskopik olarak incelenen 1999 yılına ait hava fotoğrafında ise tarımsal faaliyetin olduğu belirtildiği halde dava tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesine esas alınan ve yukarıda sözü edilen hava fotoğraflarının yeterli olmadığı anlaşılmasına rağmen dava tarihinden 25-20-15 yıl öncesine ait (1989-1994-1999) uçuş tarihli çift hava fotoğrafı olup olmadığı açıkça sorulup mevcut ise bu hava fotoğrafları getirtilmek suretiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmamış, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların cinsleri, yaşları ve sayısı yönünden denetime elverişsiz ziraat bilirkişi raporuna itibar edilmiş, öte yandan taşınmaza komşu 195 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına dayalı olarak tespit gördüğü anlaşılmakla birlikte anılan tapu kaydı getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulmamıştır...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, hükme esas alınan 08.04.2022 tarihli ek rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 29.366,30 m2 taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Hazine temsilcisi; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı ... vekili; Mahkemece davacının zilyetlik koşullarını sağladığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin orman olma ihtimaline binaen orman müdürlüğünün davaya dahil edilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, taşınmazın mera vasfında olup olmadığının araştırılmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 1976 yılında Bozova ilçesi, ... mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümünün taşlık olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır.
2. Somut olayda; Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporları hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki, ziraat mühendisi bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24.04.2022 tarihli ek raporda 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu (A) ile gösterilen alanın tarımsal amaçlı kullanıldığının net olarak görüldüğü, belirgin olarak işlendiği ve sürülü olduğu, imar-ihya işleminin yapıldığı belirtildiği, raporun sonuç kısmında ise 2011 yılı hava fotoğraflarında imar-ihyanın 26 yıl olmak suretiyle tamamlandığının belirtildiği, yine fen ve harita mühendisi bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 08.04.2022 tarihli ek raporda da 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğrafında dava konusu (A) ile gösterilen alanın ekilip, sürülmek ve dikim yapılmak suretiyle tarımsal faaliyette kullanıldığı belirtildiği halde raporun sonuç kısmında 1985-2021 yılları arasında 36 yıldır imar-ihya işlemlerinin sürdüğünün belirtilmiş olması karşısında imar-ihyanın başladığı ve tamamlandığı tarihler bakımından raporların kendi içerisinde çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.
3- Hal böyle olunca; davacının Kanun'da aranılan 20 yıllık zilyetlik süresini doldurup doldurmadığının denetlenebilmesi için imar-ihyanın ne zaman başladığı ve tamamlandığı hususlarının açıkça tespit edilmesi gerektiği, zira imar-ihya tamamlanmadan önceki zilyetliğin hukuken kıymeti olmadığı gözetilerek aynı bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle imar-ihyanın hangi tarihte başladığı ve tamamlandığı hususunda detaylı ve çelişkileri giderir rapor aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazine temsilcisinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ... Başkanlığına iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.