"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2449 E., 2022/1930 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi-Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/104 E., 2021/134 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili ... ili,... ilçesi, ... köyünde bulunan 5058 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı İsmail Sargın adına kayıtlı iken vefatından önce satış yoluyla davalı ...'a devredildiğini, ancak bu satış işleminin muvazaalı olduğunu, devirde satış bedelinin gerçek değerine nazaran oldukça düşük gösterildiğini, söz konusu bedelin göstermelik olduğunu,mirasbırakan ...'ın yaşı itibariyle taşınmaz satışını gerektirecek para ihtiyacı olmadığını, davalının da taşınmazları alabilecek maddi imkanı bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakanın veraset ilamındaki hisseler oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu taşınmazın davalı tarafından bedeli ödenerek satın aldığını, iddia edildiği gibi muvazaanın söz konusu olmadığını, satış bedelinin o günkü rayiç bedel üzerinden ödendiğini ancak tapuda işlem yapılırken tüm satımlarda olduğu gibi belediye emlak değerinin esas alındığını, davalının devamlı bir geliri olup dava konusu taşınmazı satın alabilecek güçte bulunduğunu, dava konusu taşınmazı satın aldıktan sonra üzerinde bulunan ekonomik değeri olmayan eski yapıyı yıkarak yerine betonarme yeni bir bina yaptığını, mirasbırakan ...'ın devir tarihinde herhangi bir gelirinin olmadığını, yaşlı, nefes darlığı hastalığı bulunan, herhangi bir sosyal güvencesi olmadığı için ilaçlarını dahi alamayan bir kişi olduğundan ömrünün sonlarına doğru taşınmazlarını satarak kendisinin ve eşinin geçimini sağlayıp hayatını devam ettirdiğini, yalnız davalıya değil onun dışında da dava konusu satıştan önce üçüncü kişilere tarla sattığını, bunun da mirasbırakanın satmaya ihtiyacı olduğunu gösterdiğini, mirasbırakanın 2012 yılında vefat ettiğini, ölümünden sonra taraflar arasında mal paylaşımı yapıldığını, o tarihten bu zamana kadar dava konusu taşınmaz ile ilgili bir iddiada bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli ve 2019/104 Esas, 2021/134 Karar sayılı kararıyla,mirasbırakan tarafından davalıya satış yolu ile devredilen taşınmaz işlemi yönünden muris muvazaası şartlarının oluşmadığı ve iddianın sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tanıklarının davalının kayınpederi, eşi ve tarafların annesi olup davalının etkisi altında bulunduğunu, bedelin tapuda gösterilen bedelle uyuşmadığı gibi davalının eşinin, eşinin babasının beyanlarının objektif olmasının düşünülemeyeceğini, gerçek bedel ile tapuda gösterilen satış bedeli arasında nispetsizlik mevcut olup mirasbırakanın toplam malvarlığı ve davacının da dahil olduğu mirasçılarına intikal eden 23 adet taşınmazı olduğu dikkate alındığında, pek çok taşınmazı varken oturduğu evi satmak zorunda kalması ve başkasına satmamak için oğluna sattığını savunmanın hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu, Mahkemece davalı tarafın taşınmaz bedelini ne şekilde ödediğini ve ödeme gücü bulunduğunu tanık beyanları ile ispat ettiği belirtilmiş ise de davalının dava konusu taşınmazı satın alması ve üzerine bina yapmasının, ailesini geçindirmesinin kazancına göre mümkün olmadığını ileri sürerek ve dava değeri ile vekalet ücretine de itiraz ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.11.2022 tarihli ve 2021/2449 Esas, 2022/1930 Karar sayılı kararıyla,davacı ve davalının mirasbırakanın çocukları olduğu, dava dışı mirasçı olarak annenin bulunduğu, başka mirasçı bulunmadığı, tanık beyanlarına göre mirasbırakanın bir kısım hastalıkları olduğu, zaman zaman taşınmazlarını satarak ihtiyaçlarını karşıladığı, davacı ve davalıya bu satışları esnasında ödeme yaptığı, taşınmazlarını işleyerek gelir sağlamaları için her iki oğluna taşınmaz verdiği, davalı tanıklarının beyanlarına göre mirasbırakanın taşınmazı davalıya sattığı, davalının ödeme yaptığı, mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığı, bu kastın varlığının davacı tarafça ispatlanması gerektiği ancak usulüne uygun olarak kanıtlanmadığı, mirasbırakandan kalan bazı taşınmazların mirasçılarına intikal ettiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdüğü hususları tekrar ederek ve mirasbırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır, taşınmaz ve haklarının araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak paylaştırmanın mı, yoksa mal kaçırma amacının mı üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulmasına yönelik İlk Derece Mahkemesi tarafından herhangi bir araştırma yapılmadığı husususun gözardı edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; ... Medeni Kanunu'nun 706 ncı ... Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına;
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.