"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/62 E., 2020/11 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... köyü 138 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak yapılan tespitin doğru olmadığını, dava konusu taşınmaza uzun süredir nizasız ve fasılasız kendisinin zilyet olduğunu, dava konusu yere ait tapusu bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.10.2018 tarihli ve 2016/1930 Esas, 2018/6124 Karar sayılı kararı ile; Mahkemenin tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlı olup kural olarak istekten fazlasına veya başka bir şeye hükmedemeyeceğinden bahsedilerek talebi aşarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 12.02.2020 tarihli ve 2019/62 Esas, 2020/11 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu yerin kadastro çalışmaları sırasında Çat ilçesi sınırları içerisinde kalması nedeniyle davacı adına tescil edilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, yasal şartların sağlanmadığını, iddianın ispatlanamadığını, kadastro tarihinin üzerinden uzun yıllar geçtiğini, yeterli araştırma yapılmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucu ... ada 30 parsel sayılı, 2.068.030,51 metrekare yüz ölçümlü taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasıflı olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.