"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca vekalet ücretine yönelik olarak kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, 147 ada 76, 221 ada 14 ve 221 ada 15 parsel sayılı taşınmazların davacının mirasbırakanı ...'a ait olduğunu, davalı ...'ın davacının amcası, davalı ...'ın davacının halasının eşi, davalı ...'ın davacının babasının halasının oğlu, davalı ...'ın ise davacının babasının ikinci eşi olduğunu, davaya konu taşınmazların babasının zilyetliğinde olmasına rağmen hatalı olarak 2013 yılında davalılar adına tespit edildiğini, (davacının babasına da kendi babasından kalmış olan taşınmazların yıllardır ...'ın kullanımında olduğunu, ...'ın 16/02/2004 tarihinde vefat ettiğini) ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava konusu 147 ada 76, 221 ada 14 ve 221 ada 15 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ...'ın mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, taşınmazların imar uygulamasına tabi tutularak ifraz edildiğini, bir kısım taşınmazlar üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaat yapıldığını, davaya konu taşınmazların hiçbirisinin davalılara miras yolu ile intikal etmediğini, taşınmazların bedelinin nakden ve defaten ödenmek sureti ile üçüncü kişilerden satın alındığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; 3402 sayılı Kanun'un 12. maddesinde ön görülen hak düşürücü sürenin dolduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık sürenin resen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda davanın kadastro tespitine itiraz davası olarak nitelendirildiğini ancak uyuşmazlığın konusunun usule aykırı olarak tescil edilen tapuların iptali ve davacı adına tescili isteminden ibaret olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesinin yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazların davacının babası adına kayıtlı iken, davalılara ne şekilde intikal ettiği araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, mirasçılardan mal kaçırmak kastı ile hareket edildiğini, hükmedilen vekalet ücretinin de fahiş olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile davada Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, ancak davalılar lehine tek ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçelerindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Somut olayda, dava konusu 221 ada 15 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 494 parsel sayılı taşınmazın 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları ile ... Demirbilek ve Fazıl Demirbilek adlarına 1/2'şer paylı olarak tespit edildiği, tespitin 10/07/1984 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, dava konusu 147 ada 76 ve 221 ada 14 parsel sayılı taşınmazların geldisi olan 491 parsel sayılı taşınmazın Kemalpaşa Kadastro Mahkemesinin 26/07/1991 tarihli 1986/12 Esas, 1991/123 Karar sayılı kararı ile Batı Sigorta A.Ş. adına tespit edildiği ve taşınmazın 31/03/1993 tarihinde Batı Sigorta A.Ş. adına hükmen tescil edildiği anlaşılmakta olup, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihler ile davanın açıldığı 04/06/2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 ... maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
05.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.