Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8366 E. 2023/2823 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını önce üçüncü bir kişiye, ardından da oğluna devretmesi işlemlerinin muvazaalı olup olmadığına ve davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası kapsamında açılan davada, dava değeri ve buna bağlı olarak hesaplanan harcın hatalı hesaplandığı ancak bu hususun yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının harç miktarı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/260 E., 2020/158 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 23/05/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar vekili Avukat vd gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, ... karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...’ın dava konusu 2150 ada 44, 45, 46, 47 ve 48 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...'e, ...'ın ise mirasbırakanın oğlu olan diğer davalı ...'e devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalı ... ile diğer davalı ...'in akraba olduklarını, mirasbırakanın taşınmazlarını satma ihtiyacı olmadığı gibi davalı tarafın da alım gücü bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., davanın haksız olduğunu, taşınmazları 1993 yılında 90.000.000 (E)TL'ye bedeli karşılığında satın aldığını, maddi sıkıntıları nedeniyle 1994 yılında 130.000.000 (E)TL'ye sattığını, dava ile bir ilgisi olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., dava konusu taşınmazların mirasbırakan babası tarafından diğer davalı ...'a satıldığını, 1 sene sonra, 1994 yılı içerisinde birikimleri ve yeni düğün yapması sebebiyle elinde parası varken baba yadigarı olan taşınmazları tekrar ...'dan satın aldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazların davacı ...’ın bar, pavyon, kumar gibi alışkanlıkları nedeniyle aşırı borçlanması sonucunda mirasbırakan tarafından temlike konu edildiğini, taşınmazları alım gücü bulunduğunu, davacıların haksız kazanç elde etmek amacıyla kötü niyetli olarak dava açtıklarını, mirasbırakanın davacıların yanında kalırken ... Noterliği'nin 05/05/2012 tarih ve 2986 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile 219 ada 5 parsel sayılı taşınmazını davacı ...'a, 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazını davacı ...’ye vasiyet ettiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/232 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin iptali ile tapu iptal ve tescil veya tenkis davası açılmasının ardından eldeki davanın açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacıların iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların akraba olduğunu, mirasbırakanın taşınmazları önce ...’a 31/08/1993, onun da davalı ...’e 22/08/1994 tarihinde temlik ettiğini, taşınmazların satışının olduğu dönemde öğretmen maaşlarının çok düşük olduğunu, davalı ...’in alım gücü olmadığını, alım gücü olsa idi taşınmazları ilk davalı ... değil davalı ...’in satın alabileceğini, dinlenilen tanıklarının vasiyetnamenin de tanıkları olduğunu, Mahkemenin davalı tanık beyanlarına itibar ederek karar vermesinin hatalı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mirasbırakanın taşınmazlarını ara malik kullanmak suretiyle oğlu olan davalı ...’e devri bakımından 01/04/1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı anlamında muris muvazaasının söz konusu olduğu, davacıların muris muvazaası olgusunu ispat ettikleri gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararı usule, yasaya ve vicdani kanıya aykırı olduğunu, davalının satışın yapıldığı dönem ekonomik olarak son derece iyi durumda bulunduğunu, istinaf incelemesinde davalı tanıklarının gerçek olan beyanlarına itibar edilmemesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, davalı tarafından tenkis davası açılmasının ardından bu davanın açılmasının davacıların kötü niyetli olduklarını ortaya koyduğunu, bu hususun değerlendirilmediğini, mirasbırakanın başka taşınmazlarını da üçüncü kişilere sattığını, davalı ile diğer davacıların anneleri olan davacılardan Güllü'nün babasından intikal eden tüm malların da davacılar tarafından el birliği ile satıldığını, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek muvazaa olduğunun kabul edilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, mirasbırakanın zaman içerisinde tüm mal varlığını gerçek satış yapmak suretiyle son dönemlerdekini ise davacıların baskısı ile elinden çıkardığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2. Hemen belirtilmelidir ki; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden kısım olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, dava konusu taşınmazların keşfen saptanan toplam 518.722,42 TL değeri üzerinden davacıların toplam miras paylarına göre dava değeri 421.461,96 TL olup, alınması gereken nispi karar ve ilam harcının bu değer üzerinden hesaplanması gerekirken neye göre hesaplandığı belli olmayan şekilde dava değerinin fazla (568.734,48 TL olarak) belirlenmesi ve buradan hareketle fazla harca hükmedilmesi isabetsizdir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3-b-) bendi çıkartılarak yerine (3-b-) bendi olarak; "Alınması gerekli 28.790,06 TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 7.197,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.592,82 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine'ye irat kaydına," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.