Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8385 E. 2023/4621 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin davayı kabul kararının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve davalı taşınmaz malikinin iyi niyetli olmadığı hususlarını tespit ederek davayı kabul etmesi doğru bulunarak, davalıların temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/454 E., 2022/352 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, vekil tayin ettiği davalı eski eşi ... ile boşanma aşamasındayken davalı ...’ın vekalet görevini kötüye kullanarak adına kayıtlı 6 ve 20 numaralı bağımsız bölümleri birlikte yaşadığı davalı ...’e bedelsiz olarak devrettiğini ileri sürerek davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, olmazsa bedelin davalı ...'dan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., çekişmeli taşınmazların alımı için bankadan kredi çektiğini, şirkete ait aracın satıldığını, ancak davacı adına tescil edildiğini, davacının taşınmazlar üzerinde herhangi bir hakkı olmadığını, davacı ile boşanma aşamasında olduklarını ve boşanma davasında karşı dava olarak eldeki davaya konu taşınmazlarla ilgili katkı payı alacağına ilişkin karşı davanın devam ettiğini, satış bedelinin müşterek hayatlarında ihtiyaçları için kullanıldığını; davalı ... ise, davalı ... ile iş ilişkisi nedeniyle tanışıklıklarının olduğunu, ...’ın ekonomik olarak sıkıntıda bulunması nedeniyle eşi adına kayıtlı taşınmazları satmayı düşündüğünü, önce kendisine teklif ettiğini, bankadan kredi kullanarak taşınmazları satın aldığını, satış işleminin davacının bilgisi ve isteği dahilinde yapıldığını, taşınmazları kiraya vererek kullandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve 2015/840 Esas, 2018/130 Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının sabit olduğu ve davalı kayıt malikinin iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04.07.2018 tarihli ve 2018/608 Esas, 2018/671 Karar sayılı kararıyla; davalıların temlikten önce de birlikte yaşadıkları, davalı ...’ün taşınmaz alım gücü olmadığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve kayıt malikinin iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 26.01.2021 tarihli ve 2018/4413Esas, 2021/386Karar sayılı kararıyla: “...Bilindiği üzere, tarafların tanık gösterme şekli ve gösterilen tanıkların nasıl dinlenecekleri 6100 sayılı HMK’nın 240. ıncı maddesinde düzenlenmiştir. O halde; davalılar tanık deliline dayandığına göre, tanık dinleme yöntemine ilişkin anılan usul hükümleri göz ardı edilerek sonuca gidilmesi savunma hakkını zedeleyen bir usul hatasıdır. Hal böyle olunca, HMK'nın 240/3 üncü maddesi uyarınca, davalılar tarafından bildirilen tanıklarla ilgili yapılacak usuli işlemlerin tamamlanması, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılan sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli ve 2021/454Esas, 2022/352Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalı ...’ün iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazların satın alınmasında davacının katkısı olmadığını, bilgisi ve rızası dahilinde satıldığını, satış bedelinin ödendiğini ve müşterek hayatın ihtiyaçları için harcandığını, çocukların eğitim masrafları için kullanıldığını okuldan talep edilen kayıtların getirilmediğini, araç satışına ilişkin kaydın dosya arasına alınmadığını, davacının geliri olmadığını, bunun tespitinin yapılmadığını, davanın kabulünün mükerrer ödemeye neden olacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 506 ıncı maddesi; 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 31.150,92 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.