Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8458 E. 2023/6648 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, akıl zayıflığı nedeniyle taşınmazını devrettiği iddiasıyla aşırı yararlanma hükümlerine dayanarak tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemiyle dava açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış bedelinin gerçek değeriyle arasında aşırı fark bulunmadığı, davalının sömürme kastıyla hareket ettiğinin kanıtlanamadığı ve işlemin yasal danışman ile vesayet makamının kontrolünde gerçekleştirildiği gözetilerek, gabinin objektif ve sübjektif unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/718 E., 2022/1479 K.

DAVA TARİHİ : 05.03.2018

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/115 E., 2021/16 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vasisi, babası olanı davacıya vasi tayin edildiğini, 2320 ada 6 parsel olan taşınmazın 3/8 payının davacı adına kayıtlı iken 2/11 payının davalıya satıldığını, devrin o dönem davacının yasal danışmanı olan Av. Asiye Penbegül'ün iştirakiyle yapıldığını, temlikin davacının akıl zayıflığından faydalanılarak gerçekleştirildiğini, o dönemde kentsel dönüşüm projesine dahil olacağı bilinen ve günümüzde kentsel dönüşüm projesiyle birlikte değerini yaklaşık beşe katlayan taşınmazın davacının hiffetsizliğinden aşırı yararlanmak suretiyle elde edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaza ödediği bedel davalıya iade edilerek taşınmazın tapusunun iptali gerektiğini, aşırı yararlanma hükümlerinin sübuta erdiğini, taşınmazın 2013 yılında satıldığını, kendisinin vasi olarak atanması üzerine zor durumun ortadan kalktığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu işlemin yapıldığı tarih itibariyle akli melekeleri yerinde olan davacının 2013 yılında satışı bizzat kendisinin yasal danışmanı ile birlikte yaptığını, öncesinde mahkeme dosyasına talepte bulunduğunu, davacının oğlu olan vasisinin de satışı başından beri bildiğini, yatırım amacı ile satın aldığı dava konusu taşınmazın emlakçı vasıtasıyla satılık olduğunu öğrendiğini, kandırma, davacının durumundan faydalanma aşırı yararlanmanın söz konusu olmadığını, sulh hukuk mahkemesince tespit edilen değer üzerinden satış yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, satışın, Kadıköy 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1511 Esas sayılı dosyasındaki kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunda tespit edilen değere uygun olarak ve satışa izin verilmek suretiyle yapıldığı, gabindeki subjektif ve objektif şartların oluşmadığı, taşınmazın satış işlemine ilişkin tasarrufta herhangi bir hukuka aykırılık olmadığından taşınmazın değeri ve kira bedeline ilişkin ıslah ile ileri sürülen tazminatın da tapu maliki olan davalıdan istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, yeterli araştırma yapılmadığını, tanık beyanlarının hükme esas alınmadığını, yasal danışmanın görevini kötüye kullandığı algısının oluştuğunu, yasal danışmanın sunduğu 21.03.2013 tarihli dilekçe ile 10.06.2013 tarihli dilekçe içeriklerinin çelişkili olduğunu, dosyası içeriğinde bulunan sağlık kurulu raporları ile anlaşıldığı üzere kısıtlıda bulunan hastalıkların kısıtlının özgür iradesini ve fiil ehliyetini etkilediğini, taşınmazın devrinde kısıtlının eski yasal danışmanı ve kentsel dönüşümü gerçekleştiren firma yetkililerinin kanuna uygun şekilde hareket etmedikleri hususunun sabit olduğunu, gabin iddiaları yönünden hem ehliyet hem de sömürü boyutunun değerlendirilmesi gerekirken, değerler arasında aşırı orantısızlık bulunmadığından hareketle davanın reddedildiğini, hukuka aykırı olarak davalı vekili lehine nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini, delillerin değerlendirilmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazdaki payın satış bedeli ile gerçek değeri arasında aşırı fark bulunmadığı ve aşırı yararlanmanın objektif unsurunun varlığından söz edilemeyeceği, davacının düşüncesizliği bulunduğu anlaşılmakta ise de işlemin vesayet makamının kontrolünde yasal danışman ile birlikte gerçekleştirildiği, davalının sömürme kastı ile hareket ettiğinin de kanıtlanamadığı, gabinin subjektif unsurunun da gerçekleşmediği, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aşırı yararlanma (gabin) hukuki nedenine dayalı tapu iptali - tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı ... Borçlar Kanunun (TBK) 28 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu 2320 ada 6 parsel (tarihinden yeni 3437 ada 4 parsel) sayılı taşınmazın 3/8 payı davacı ... adına kayıtlı iken bizzat ve yasal danışmanı tarafından 17/88 payı üzerinde kalacak şekilde 18/33 payına tekabül eden 2/11 payı 15.08.2013 tarihinde satış suretiyle davalı ...'a temlik edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.