"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/146 E., 2022/277 K.
DAVA TARİHİ : 25.05.2001
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları Tahir Görkem'in 3367 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, çekişmeli taşınmazın satış bedelini mirasbırakana nakit olarak ödediğini, temlikin muvazaalı olmadığını, taşınmazda bulunan binanın ikinci katını da kendisinin yaptırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Erzin Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2003 tarihli ve 2001/145 E., 2003/188 K. sayılı kararıyla; temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 27.01.2011 tarihli ve 2010/13862 E., 2011/883 K. sayılı kararıyla, davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilerek savunma yapabilme olanağının tanınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece İlk Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.12.2014 tarihli ve 2016/6768 E, 209/1854 K sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 14.03.2019 tarihli ve 2016/6768 Esas, 2019/1854 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafından bildirilen tanıkların dinlenmeleri yönünde HMK'nın 243 üncü maddesi uyarınca işlem yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
D. Mahkemece İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06.09.2022 tarihli ve 2019/146 E, 2022/277 K sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının taşınmazı gerek borç alarak gerekse Milli Piyango’dan çıkan ikramiye ile satın aldığını, taşınmazda hiç oturmayıp bedensel sakatlığı bulunan kardeşini oturttuğunu, baba-oğul arasında yapılan her satışın mutlaka muvazaalı olmayacağını, belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ıncı, ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür
2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle kamu düzenini ilgilendirmeyen ve taraflarca getirilme ilkesinin geçerli olduğu eldeki davada, mahkemece HMK’nın 25 inci maddesine aykırı davranılarak mahalli bilirkişi sıfatıyla re'sen dinlenilen kişilerin beyanlarının hükme esas alınması doğru değil ise de; tanık beyanları ve dosyadaki diğer delillerden temlikin muvazaalı olduğu anlaşıldığına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ancak, harç kamu düzeni ile ilgili olduğundan temyiz eden tarafın sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazda temlike konu payın keşfen belirlenen değeri 15.625,00 TL olup bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken eksik karar ve ilam harcına hükmedilmiş olması isabetsiz ise de, bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalının temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile Mahkeme kararının hüküm kısmının 4. bendi hükümden çıkarılarak yerine; “4- Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 1.067,34 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 11,40 TL ve 106,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 949,21 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.