"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2790 E., 2022/2858 K.
DAVALILAR : Hazine vekilleri Avukat ..., Avukat ..., ... A.Ş. vekili Avukat ..., ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/176 E., 2022/153 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... A.Ş. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... A.Ş. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı ...'in adli yardım talebi ile temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu ... ada 19 parsel sayılı taşınmazda bulunan 11 numaralı bağımsız bölümün davacıya ait olduğunu, davacının emekli memur olup çocuklarını davaya konu evde büyüttüğünü ve halen bu evde yaşadığını, davalı ...'in davacının eski mesai arkadaşları vasıtasıyla kendisine ulaşarak davacıya ait tapu kaydının kendisine geçtiğini bildirdiğini, bunun üzerine davacının yaptığı araştırmada taşınmazın davacı ile aynı isme ve baba ismine sahip olan ... tarafından dava dışı ...,...’den de davalı ...'e devredildiğini tespit ettiğini, davacının bu kişileri tanımadığını, davalının davacıyla irtibata geçmesi üzerine 01.06.2021 tarihinde tapu müdürü huzurunda yaptıkları görüşmede tapu müdürünün taşınmazın alım satımını resen durdurarak davalıya “yaptığınız işlemler nitelikli dolandırıcılıktır, hakkınızda suç duyurusunda bulunacağım, daire üzerindeki ipoteği kaldırarak en geç cuma günü dairenin mülkiyetini ...'e vereceksiniz” demesi üzerine davalının ... Bankası müdürü ile görüşüp ipoteği kaldırarak taşınmazın tapusunu vereceğini beyan ettiğini, davalının tapu müdürü tarafından çağrılmasına rağmen daha sonra görüşmeye de gelmediğini, davacının yaptığı araştırmada davalı ... ve babası hakkında çok sayıda soruşturma ve icra dosyası olduğunu öğrendiğini, işlemi yapan tapu görevlilerinin de davalılar kadar suçlu olduğunu ve bu hususta Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, davalı ... adına olan tapu kadının iptali için İl Muhakemat Müdürlüğüne başvurduğunu, Hazine avukatlarının Bakanlık onayından sonra dava açacaklarını beyan ettiklerini, davalı ...'nın taşınmazı devraldıktan sonra ... Bankasından 350.000,00 TL tutarlı kredi kullandığını ve bankanın alacağın tahsili için başlattığı takipte satış aşamasına gelindiğini, yine davalının borçları nedeniyle taşınmaz üzerinde muhtelif haciz şerhlerinin bulunduğunu, davalının davacıya taşınmazı borçları ile devralmasını ve kendisinin borçları ödeyeceğini söylediğini, davalı ... Bankasının taşınmaz üzerinde ipotek tesis ederken taşınmazın değerinin tespiti açısından ekspertiz incelemesi yaptırmadığını ve ortalama özen ve dikkati göstermediğini, davalının işlemi bankanın ... şubesinden yaptırmasının olağan olmadığını, davacı tarafından ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/6972 soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı ...'nın iyi niyetli olmadığını, taşınmazın sahtecilikle satıldığını davacı ... tapu müdürü huzurunda ikrar ettiğini, taşınmazda bulunan haciz şerhlerinin şahsi hak niteliğinde olduğunu ve tapunun iptali ile birlikte hukuki dayanağının kalmayacağını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, tapu kaydı üzerine konulan haciz şerhlerinin fekkini, ayrıca taşınmaz üzerinde davalı ... Bankası A.Ş. lehine tesis edilen ve yolsuz tescile dayalı olan ipoteğin de fekkini, davacının haksız fiil nedeniyle uğradığı manevi zarara karşılık 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve Hazineden tahsilini, ipoteğin fekki talebinin kabul görmemesi halinde ipotek miktarınca alacağın Türk Medeni Kanunu'nun 1007 nci maddesi uyarınca davalı Hazineden tahsilini, tüm taleplerin reddi halinde şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere davanın reddi kararının kesinleştiği veya taşınmazın satış işleminin kesinleştiği tarihteki taşınmaz değerinin yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 31.05.2022 tarihli beyan dilekçesi ile; davaya konu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebini atiye terk ettiklerini, tapu iptali-tescil, ipoteğin fekki ve maddi-manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini belirtmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; babası ...'in inşaat malzemeleri firması sahibi olan tanınmış bir tacir olduğunu, babasının kendisine “... abinin oğlu ...'ta benim teminat olarak verdiğim bir daire var, müsait olunca ben tekrar kendi adıma almayayım sen al” demesi üzerine tapuyu devraldığını, babasının bu şekilde taşınmaz tapularını bazen bizzat, bazen annesi ve kendi adına, bazen de doğrudan 3. kişiler adına tescil ettirmesi nedeniyle davaya konu satış hakkında daha fazla araştırma yapmadığını, kendisinin de emlak işiyle uğraştığını ve tapu müdürlüğünde bir işlem sırasında ve davaya konu olay hakkında bilgilendirildiğini, bunun üzerine davacıyı bizzat aradığını, davacının kendisinden 900.000 TL bedel istediğini ve vermediği takdirde suç duyurusunda bulunacağını beyan ettiğini, kendisinin de "sizin gerçek hak sahibi olduğunuza inanmıyorum” diyerek tapu müdürünün odasını terk ettiğini, taşınmazın su aboneliğinin babasının kimlik numarası ile kayıtlı olup taşınmazın 2002-2021 yılları arasındaki su faturası borçlarının babası tarafından ödendiğini, taşınmazın emlak vergilerinin de babası ve ... tarafından ödendiğini, taşınmaza ait deprem sigortalarının kendilerince yapıldığını, yolsuz tescil ile mülkiyetin kazanılmasının üzerinden 10 yıllık sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; manevi zarardan dolayı Devletin sorumluluğunun doğmayacağını, yolsuz tescili düzeltme yolu ile zararı önleme imkanı mevcut oldukça Devletin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, zararın gerçekleştiğinin kesin bir ilamla tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalı bankanın taşınmaz üzerine iyi niyetle ipotek tesis ettiğini, kredinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını ve kıymet takdiri aşamasına gelindiğini, davalı bankanın gerekli özeni gösterdiğini ve tapuya itimat ettiğini, davalının Çaycuma şubesinden kullandığı bir kredi bulunmadığını, UYAP üzerinden başlatılan icra takibine de bu şubenin otomatik olarak atandığını, kullanılan kredinin Sanayi Sitesi ... şubesine ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; devir işleminin gerçek malik olan davacı tarafından yapılmadığı, davalının işlemi yapan ...'in oğlu olduğu, iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davaya konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline; davalının taşınmazı satın aldıktan 3 ay sonra babasının imzaladığı kredi sözleşmesine kefil olarak taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettirdiği, taşınmazı devraldığı tarihte taşınmaz değerinin 160.000 TL olduğu, ipoteğin tesisinden 3 ay önce düzenlenen resmi satış senedinde ise taşınmaz bedelinin 90.000 TL olarak gösterildiği, davaya konu taşınmazın ipotek tarihinde 350.000 TL olamayacağı, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermeden verilen krediye göre değeri oldukça düşük taşınmazı yüksek bedelle teminat aldığı ve iyi niyet savunmasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin kaldırılmasına, dava dilekçesinde haciz şerhlerinin kaldırılması talep edilmiş ise de haciz alacaklılarına usulüne uygun dava yönetilmediği gibi bu hususta harcın tamamlanmadığı, davacı vekil bu talebini atiye terk ettiğine dair beyanda bulunmuş ise de bu hususta usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, zararlandırıcı olayın davacının malvarlığına ilişkin olduğu ve manevi tazminat talebi ile davacının çektiği üzüntü arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin emsal içtihadına göre yargılama giderlerinden kayıt maliki davalı ile birlikte işlemi tesis eden tapu müdürlüğünün de sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... A.Ş vekili, davalı ... vekili ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu olayda Hazinenin kusurunun bulunmadığını belirterek hükmün vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... Bankası vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davalı Bankanın iyi niyetli olduğunu, davanın tapu siciline güven ilkesi nedeniyle reddi gerektiğini, kredilerin ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığını, davalı bankanın ipotek bedelini serbestçe belirleme yetkisine sahip olduğunu, konulan ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu ve kredi hesaplarının takibe düşmesi halinde ilerleyen yıllarda teminatın asıl alacak ve serilerini karşılamasının hedeflendiğini, bu nedenle taşınmaz değerinin üzerinde bir limitle teminat altına alındığını, Mahkeme gerekçesinin bu nedenle hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, konulan ipoteğin ...'in borç miktarının altında olduğunu, bu nedenle bankanın kötü niyetli olduğuna dair gerekçenin isabetsiz olduğunu belirterek ipoteğin fekki yönünden kurulan hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki ve yargılama aşamasındaki beyanlarını tekrarlayarak tapu kayıtlarına güvenerek hareket ettiklerini, işlerinin yoğunluğu nedeniyle taşınmazın evveliyatını araştırmadıklarını, taşınmazın emlak vergileri ve su faturalarının babası tarafından ödendiğini, davaya konu olayda davacının da kusurunun bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve borca batık olması nedeniyle adli yardım talebinin kabulünü talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... A.Ş. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlayarak hükmün vekalet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... Bankası vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlayarak İstinaf Mahkemesince verilen hükümde hiçbir gerekçe sunulmadığını, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin aksi yönde kararlarının mevcut olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... temyiz dilekçesinde; kendisinin ve babasının kötü niyetli olmadığını, taşınmazı teminat amacıyla devrederek geri aldıklarını, davacı tarafı da kendisinin bilgilendirdiğini, davanın kötü niyetli olduğunu ve zaman aşımının geçtiğini belirterek kararın bozulmasını ve adli yardım talebinin kabulünü talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki ve maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci maddesi; 1022/1 inci maddesi, 1023 üncü maddesi, 1024/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 111 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümün 8/82 payının 3 üncü kişi adına kayıtlıyken ... tarihinde hükmen ...,...'dan olma 1956 doğumlu ... adına tescil edildiği, bilahare aynı taşınmazın ...,...'den olma 1967 doğumlu ... tarafından 29.08.2014 tarihinde öncelikle ... 'e, daha sonra 08.08.2018 tarihinde 1967 doğumlu ...'in oğlu olan davalı ...'e satış yoluyla devredildiği, ...'in borcu nedeniyle taşınmaz üzerinde 27.11.2018 tarihinde ... Bankası lehine 350.000,00 TL tutarında ipotek tesis edildiği ve çok sayıda haciz şerhinin bulunduğu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teftiş raporu ile satış işlemini gerçekleştiren ...'in gerçek malik olmadığının tespit edildiği ve işlemi yapan tapu memurları hakkında inceleme yapılmasına karar verildiği, ayrıca dosya arasında tarafların ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/6972 sayılı soruşturma dosyasında alınan detaylı ifadelerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar Hazine vekili ... Bankası vekili ve ...'in temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ... A.Ş.'ye ve ...'e yükletilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...
...