Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8587 E. 2023/6447 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalıya verdiği vekaletname ile yapılan taksim işleminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle kendisine ait taşınmazların değersiz kısımlarından verilmesi nedeniyle iptalini talep etmektedir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının rızaen taksime dair "paylaşım" başlıklı belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunmasına rağmen, belge aslına ulaşılamaması ve tanık beyanlarının da davacının iddiasını desteklememesi nedeniyle, davacının vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1985 E., 2022/2423 K.

DAVA TARİHİ : 30.10.2013

HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/377 E., 2022/22 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 1119 ada 26 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanından intikal ettiğini, dava konusu taşınmazda 63701/515190 pay sahibi olduğunu, davalılardan kardeşi ...nın mirasbırakan babası ...’den intikal eden taşınmazı kardeşleri arasında ifraz ederek herkese eşit şekilde taksim yapılacağını, bunun için kendisini vekil tayin etmesi gerektiğini söylemesi üzerine bu işlemleri yerine getirmesi için davalı kardeşi .....ı ... 4.Noterliğinin 08.12.2006 tarih ve 5630 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, anılan vekaletname kullanılmak suretiyle dava konusu taşınmazın kardeşleri arasında 27 parça taşınmaza ifraz edildiğini, kendisine 2 parça taşınmazın verildiğini, davalı vekil ...ile birlikte ...ve...’a 7, ... ve ...e ise 2 parça taşınmaz verildiğini, kendisi adına tescil edilen taşınmazların diğer taşınmazlara göre değersiz yerler olduğunu, kıymetli ve merkezi yerlerin davalılar adına tescil edildiğini, vekaletnameyi eşit şekilde taksim yapılacağı düşüncesi ile verdiğini, oysa eşit şekilde taksimin yapılmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, öncelikle ifraz işleminin iptali ile bu işleme bağlı olarak tesis edilen tapu kayıtlarının iptaline, aksi halde tespit edilecek zararının yasal faizi ile birlikte davalı vekil ...’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Musafa Oy; davacının bilgisi dahilinde taksimin yapıldığını, babası ...’in ölümünden sonra tüm mirasçıların bir araya gelerek davaya konu parsellerin kimin adına ne şekilde tescil edileceğinin kararlaştırıldığını, işlemin 2008 yılında yapıldığını, davacı ile birlikte kardeşi ...in il dışında bulunması nedeniyle kendi rızaları ile vekaletname verdiklerini, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ...; davaya konu taksimin tüm mirasçılar arasında kararlaştırıldığı şekilde yapıldığını, kardeşlerinin istekleri doğrultusunda ifraz işleminin yapıldığını, davacının hangi parsel sayılı taşınmazları alacağını ifraz işleminden önce bildiğini, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

3.Diğer davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2022 tarihli ve 2013/377 Esas, 2022/22 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakan ... mirasçıları arasında “paylaşım” başlıklı belgenin tanzim edildiği, bu belgede tüm mirasçıların imzasının bulunduğu, davacının imzayı inkar ettiği, belge aslının temin edilememesi nedeniyle Adli Tıp Kurumunca imza incelemesinin yapılamadığı, bu durumda rızaen taksim yapılmadığı konusunda ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, dinlenen tanık beyanlarından vekalet görevinin kötüye kullanıldığına, taşınmazların eşit şekilde taksim edileceği inancının varlığına ve bunun aksine hareket edildiğine, davacının rızaen taksimden haberdar olmadığına, rızaen taksimi kabul etmediğine dair kanaate varılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ...'nın taraflar arasında düzenlenen “paylaşım” başlıklı belgenin aslının kendisinde olduğunu, yargılama sırasında Mahkemeye ibraz ettiğini, aşamada ise evrak aslının kendisinde olmadığını beyan ettiğini, belge altındaki imzanın davacıya ait olmadığı yönünde ... Cumhuriyet Başsavcılığınca belgede sahtecilik suçundan dolayı yürütülen soruşturma sonucunda belge aslına ulaşılamaması nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, bu durumda ispat yükü altında olanın davalı vekil ...olduğunu, davalı ... vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, çünkü vekaletnamenin son celse ibraz edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli ve 2022/1985 Esas, 2022/2423 Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının, imza inkarında bulunulan "paylaşım" başlıklı belgede belirtildiği üzere rızaen taksim yapılmadığı konusunda ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, belgedeki imzanın davacıya ait olmaması halinde iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın davacı taraf olduğu kanaatine varıldığı, imza incelemesi talep edilen belge aslı temin edilemediğinden rızaen paylaşıma dayanak "paylaşım" başlıklı belgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı tespit edilemediğinden, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından vekalet görevinin kötüye kullanıldığına, taşınmazların eşit taksim edileceği inancının varlığına ve bunun aksine hareket edildiğine, davacının rızaen taksimden haberdar olmadığına, rızaen taksimi kabul etmediğine dair bir kanaate varılamadığından İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aksi halde bedel isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 ve 506 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.