"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/48 E., 2021/225 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul-Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... köyünde bulunan 184 ada 4 parsel sayılı dava konusu taşınmazın mirasbırakan ...'dan intikal eden taşınmaz olup kadastro tespiti sırasında tamamının davalı ... adına tespit edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında davalı ile birlikte tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Asli müdahil ... 11.11.2015 tarihli dilekçe ile; dava konusu taşınmazın mirasbırakan ... ’a ait olduğunu, ...’nin taşınmazı hiç kullanmadığını, 1968 yılında İstanbul’a gittiği ve ölene kadar köye gelmediğini, yasal mirasçı olduğundan davaya müdahil olarak katılmasına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; tespitin hatalı yapıldığını, uzun yıllardır İstanbul’da yaşadığını, taşınmazın mirasbırakan babasına değil dedesi ... ...’a ait olduğunu, ondan çocukları ve torunlarına kaldığını, davacı kardeşlerinin iddia ettiği gibi tek başına babalarına ait olmadığını belirterek ... mirasçılarının davaya dahil edilmesi, keşif yapılarak mahalli bilirkişi dinlenmesi, taşınmazın ... ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEMENİN KARARI
Şavşat Asliye Hukuk Mahkemesi 13.07.2016 tarih 2014/452E.-2016/205K. sayılı kararı ile davanın kabulüne mirasbırakan ...’un tüm mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tescile karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.10.2020 tarihli 2017/1143 E., 2020/4753 K. sayılı kararıyla, asli müdahilin davası hakkında olumlu olumsuz hüküm tesis edilmediği, karar başlığında adına yer verilmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Şavşat Asliye Hukuk Mahkemesi 17.11.2021 tarihli 2021/48 E., 2021/225 K. sayılı kararı ile, dava konusu taşınmazın mirasbırakan ...’a ait olduğunun ispatlanmadığı, mirasbırakan ... ’a ait olduğuna ilişkin davalı kabulü gözetilerek davacıların davasının kısmen kabulüne, asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde,yeterli araştırma yapılmadığını,taşınmazın ...’den geldiğini, mahalli bilirkişilerin ayrı ayrı dinlenmediğini, ...’un 40 yıl önce köyü terk ettiğini, mahalli bilirkişilerin mirasbırakan ...’yi köyde gördüklerini belirttiklerini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun(HMK) 190 ve 297 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ıncı ve 713/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
... ada 4 parsel sayılı 10.082,58 m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalı ... adına tespit edildiği, tespitin dava açılmadığından 17.06.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Ancak, HMK'nın 297/2 nci maddesi uyarınca, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hâkimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
O halde, tapu iptali ve tescile karar verilip kalan payların davalı üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken davalının edinme sebebini değiştirecek şekilde taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile davalı hakkında yeniden tescil hükmü kurulması doğru olmadığı gibi, davacı ...’nin adının “...” olarak yazılması da doğru değildir.
Ne var ki, değinilen bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Kamu düzeni gereğince resen, Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bendinde yer alan “kalan payların davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine “kalan payların davalı ... üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılması ve hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “...” kelimesinin hükümden çıkarılarak yerine “...” kelimesinin yazılmasına,
Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle ile karar verildi.