"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/15 E., 2021/202 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul - Kısmen Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarihli 2019/3826 Esas 2019/6495 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 162 ada 49, 50, 51 ile 52 parsel sayılı taşınmazların hatalı olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazlara davacı ve atalarının zilyet olduğunu, eski tarihli tapu kaydı bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 162 ada 49, 50 ve 52 parsel sayılı taşınmazların tamamı, 162 ada 51 parsel sayılı taşınmazın ise bir bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Elbistan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.09.2015 tarih ve 2014/9 Esas 2015/593 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, çekişmeli 162 ada 49 ve 50 parsel sayılı taşınmazlar ile 53 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (a) harfi ile gösterilen 1.251,66 metrekarelik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay ( Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarih ve 2019/3826 Esas 2019/6495 Karar sayılı ilamı ile; "Mahkemece, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, 6100 sayılı HMK'nın 298. maddesinin 2. fıkrasında kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uyumlu olmasının zorunlu olduğu, bu çelişkinin giderilmesi gerektiği" belirtilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eski tapu kaydının, keşifte yapılan incelemeler ve bilirkişi raporlarından dava konusu taşınmazları kapsadığı, davacı tarafından dava konusu taşınmazların imar - ihyası yapılarak Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 162 ada 49 ve 50 parsel ile 162 ada 53 nolu parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (a) harfiyle gösterilen 1.251,66m²'lik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, 162 ada 52 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan araştırmanın eksik ve yetersiz olduğunu, bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, davacı lehine zilyetlik koşullarının gerçekleşmediğini, davanın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti verilmemesi gerektiğini belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 ve 18. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713. maddesi.
3. Değerlendirme
... ilçesi ... (...) Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 162 ada 1 parsel sayılı 244.360,620 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra ifrazen aynı ada 49, 50 ve 51 parsellere ayrılmış, bilahare 51 parsel sayılı taşınmaz da ifrazen aynı ada 52 ve 53 parsel sayılı taşınmazlara ayrılarak davalı Hazine adına tescil edilmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.