Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1059 E. 2024/553 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı işlemlerin muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması olup olmadığına ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun karar verdiğini, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığını ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine imkan bulunmadığını değerlendirerek, davacıların ve davalıların temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/242 E., 2022/187 K.

DAVACILAR : ..., ... vekilleri Avukat ...

DAVALILAR : ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Kabul - Hüküm Kurulmasına Yer Olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 883 ada 69 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 4, 5, 8, 9, 12, 13 nolu bağımsız bölümler yönünden tapu iptali ve tenkis talepleri hakkındaki hüküm kesinleşmiş olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına, 1366 ada 1 parsel parsel sayılı taşınmaz için tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili ve ... hariç diğer davalılar vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; bedeli mirasbırakan babaları ... tarafından ödenmesine rağmen 883 ada 69 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının davalı ... adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerinde bina yapılmak suretiyle kat irtifakı kurulduğunu ve 4, 5, 8, 9, 12 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin ... adına kayıtlandığını, ... tarafından 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin diğer davalı ...’a, 8 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin ise davalı ...’a satış suretiyle devredildiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptalini, olmadığı takdirde tenkisini; ayrıca, mirasbırakandan kalan taşınmazların intikal işlemleri için davalı kardeşleri ...’ı vekil tayin ettiklerini, vekil ...’nın vekâlet görevini kötüye kullanarak 1366 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını davalı kardeşi ...‘e satış suretiyle devrettiğini, ...’in taşınmazdaki paylarından 3/8’ini ...’a, kalan payının 1/4’ünü davalı ...’a devrettiğini, ...'in de taşınmazdaki paylarından 1/8’ini ...’a devrettiğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek payları oranında iptal tescile karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... davaya cevap vermemiş; diğer davalılar, 69 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ile bir ilgisi olmadığını, taşınmazın satış bedelinin dava dışı amcaları ... ve kardeşleri ... tarafından ödendiğini, bu nedenle taşınmazın 1/2 payının ..., 1/2 payının ... adına tescil edildiğini, davalı kardeşler olarak taşınmaz üzerindeki binayı birlikte yaptırdıklarından kendi paylarına düşen daireleri de kendi aralarında paylaştıklarını, ayrıca, vekâletin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını, mirasçıların bir araya gelerek miras paylaşımı yaptıklarını ve her bir davacıya miras paylarına karşılık 60.000 USD ödendiğini, vekâletnamelerin de bu amaçla verildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.12.2017 tarihli ve 2014/67 Esas, 2017/458 Karar sayılı kararıyla; 69 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 4, 5, 8, 9, 12 ve 13 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın reddine; 1366 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar ...,... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 20.12.2018 tarihli, 2018/893 Esas - 2018/1668 Karar sayılı kararıyla; 69 parsel yönünden, mirasbırakan adına hiç tapu kaydı oluşmadığından, bu taşınmaz yönünden 01.04.1974 tarih ½ sayılı İBK’nın uygulama yerinin bulunmayıp tenkis talebi hakkında inceleme yapılması gerektiği, tenkis yönünden yapılan incelemede ise davacıların saklı paylarının zedelenmediği gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 26.05.2021 tarihli ve 2021/615 Esas, 2021/2844 Karar sayılı kararıyla; “...gerçekten de, dava konusu 883 ada 69 parsel sayılı taşınmazdaki çekişmeli 1/2 payın bedelinin miras bırakan tarafından ödendiği halde davalı adına tescil ettirildiği, "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen bu tür işlemler için 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı; tenkis bakımından ise davacıların saklı paylarının zedelenmediğinin hükme yeterli bilirkişi raporuyla saptandığı gözetilerek 69 sayılı parseldeki 1, 4, 5, 8, 9, 12 ve 13 nolu bağımsız bölümlere yönelik tapu iptali tescil ve tenkis isteklerinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu husustaki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Diğer taraftan, davaya konu 1366 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili işlemlerin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle danışıklı biçimde gerçekleştirildiği benimsenerek anılan parsele yönelik davanın kabul edilmesi de kural olarak doğrudur. Ancak, tüm davalılar hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davalılardan ...′ın üzerinde sadece miras payı kaldığından söz edilerek adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir..” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Daire bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda 883 ada 69 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 4, 5, 8, 9, 12, 13 nolu bağımsız bölümler yönünden tapu iptali ve tenkis talepleri hakkındaki hüküm kesinleşmiş olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına, 1366 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... hariç diğer davalılar vekili katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu 883 ada 69 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümler yönünden 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gerekçe gösterilerek tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesinin doğru olmadığını, zira buradaki iddianın muris muvazaası değil taraf muvazaası olduğunu, somut olayda taraf muvazaası bulunduğunu, anılan taşınmazın satış bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiğini, davalı ...’nın ise taşınmazı daha sonra mirasbırakana iade etmek amacıyla kendi adına tescil ettirdiğini, mirasbırakanın amacının bu taşınmazdaki bağımsız bölümlerden her bir mirasçıya birer tane vermek olduğunu, ancak mirasbırakanın taşınmazları üzerine almadan öldüğünü, davalıların ise davacılara hiç bir taşınmaz vermediğini, bu taşınmazların mirasbırakana ait olduğunun açık olduğunu, davanın muris muvazaası olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemece denkleştirme taleplerinin dikkate alınmadığını ve bu hususta araştırma yapılmadığını belirterek anılan yönden kararın bozulmasını istemiştir.

2.(Davalı ... hariç) davalılar vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; 69 parsel sayılı taşınmazdaki 7 adet bağımsız bölüme ilişkin davacıların temyiz isteklerinin reddedildiğini ve hükmün bu yönden kesinleştiğini, ancak bu taşınmazların harca esas değerleri yönünden maddi hata yapıldığından vekalet ücreti ve harca ilişkin hükmün yanlış olduğunu, ancak kendileri tarafından bu hususun istinaf ve temyiz nedeni yapılmadığını, Mahkemece bozma sonrası 69 parsel sayılı taşınmaz yönünden kararın kesinleştiği gerekçesiyle yeniden hüküm kurulmadığını, ancak fer’iler yönünden yeniden hüküm kurulmamasının usule aykırı olduğunu, bozma sonrası verilen hükümde 69 parsel sayılı taşınmaz yönünden de yeniden hüküm kurulması gerektiğini, 69 parseldeki dava konusu 7 adet bağımsız bölümden davacıların toplam 6/24 paylarının değerinin 693.750,00 TL olduğunu, bu miktar üzerinden harç ve vekalet ücreti hesaplaması gerekirken hatalı olarak 533.450,00 TL üzerinden harç ve vekalet ücretinin hesaplandığını, bu kısım yönünden kararın düzeltilerek onanmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden, 1366 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... adına kayıtlı iken İsmail’in ölümü üzerine mirasçılarına intikal ettiği, davacıların taşınmazdaki 3/24'er miras paylarının vekilleri ... tarafından 03.12.2004 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devredildiği, ...’in temlik aldığı paylardan 2/8 payını 26.07.2011 tarihinde satış suretiyle davalı ...’a devrettiği, taşınmazın halen ¼'er paylarının davalılar ... ve ... adına, 1/8 payının davalı ... adına, 3/8 payının davalı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili ve (... hariç) diğer davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan, 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...