Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1098 E. 2024/3164 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapulama harici bırakılan taşınmaz üzerinde davacının 20 yıllık zilyetlik iddiasına dayanarak tapu tescili istemine karşı Hazine'nin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin 20 yılı aştığı ve taşınmazın Hazine'nin mülkiyetinde olmadığına dair yerel mahkemenin bozmaya uygun olarak yaptığı tespitler gözetilerek, davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/353 E., 2021/516 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul Kısmen Ret

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, ... köyünde kadastro çalışmaları yapılırken kendisine ait tarlanın bir kısmının kadastro harici bırakıldığını, kadastro harici bırakılan bu taşınmazın doğusunun yine kendisine ait olan 2623 parsel, batısının boşluk, kuzeyinin 2607 ve 2624 parseller, güneyinin ise 2610 parsel sayılı taşınmazlarla çevrili olduğunu, taşınmazın uzun zamandır kendisi tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığını, zilyetliğinin 20 yıldan fazla olduğunu, aralıksız ve çekişmesiz malik sıfatı ile kullanıldığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığını, maliye hazinesi, köy tüzel kişiliği, sonradan açma, hali toprak veya mera ile alakasının olmadığını, 60 yıldan fazladır tarla olarak kullanıldığını, taşınmazın daha öncesinin ... isimli şahsa ait iken 30 yıl öncesinden kendisi tarafından satın alındığını, ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarının 29.03.1988 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek sınırlarını belirttiği, keşifte yapılacak ölçümle miktarı belirlenecek olan taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 04.03.2016 tarihli ve 2009/60 E., 2016/91 K. sayılı kararı ile; davacının dava edilen taşınmazın Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, ... Köyü ... mevkiinde yer alan, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 27.05.2015 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 1955,72 m² yüzölçümlü kısmına yönelik olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının lehine oluştuğunu ispat edemediği ,dava konusu bu kısımların zilyetliğinin dava tarihinden geriye doğru 20 yıl üzerinde olmadığı gibi ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda da bu kısımların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinebilecek yerlerden olmadığı yönünde rapor düzenlendiği, dava konusu taşınmazın (B) harfli kısmı yönünden ise davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile mülk edinme şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ; bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 10.885.63 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı Hazine vekili ile davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay Kapatılan 16. Hukuk Dairesinin 02.06.2021 tarih ve 2019/1176 E., 2021/4677 K. sayılı kararı ile ; " .... Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını ilgili kamu tüzel kişisi sıfatıyla yasal hasım konumunda bulunan ...'na da yöneltmek suretiyle taraf teşkilini sağlaması için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan, davanın esasına ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesi ile karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.12.2021 tarihli ve 2021/353 E., 2021/516 K. sayılı kararı ile; davacının dava edilen taşınmazın Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, ... Köyü ... mevkiinde yer alan, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 27.05.2015 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 1955,72 m² yüzölçümlü kısmına yönelik olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının lehine oluştuğunu ispat edemediği, dava konusu bu kısımların zilyetliğinin dava tarihinden geriye doğru 20 yıl üzerinde olmadığı gibi ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda da bu kısımların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinebilecek yerlerden olmadığı yönünde rapor düzenlendiği, dava konusu taşınmazın (B) harfli kısmı yönünden ise TMK 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17 nci maddelerinde öngörülen kazandırıcı zaman aşımı ile iktisap şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, ... Köyü, ... Mevkiinde yer alan Fen bilirkişisi ...'ın 27.05.2015 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen (10.885,63 m²) yüzölçümündeki yerin ölü davacı ...'nun Kayseri 1. SHM'nin 08/05/2012 tarih ve 2012/545-630 E.K sayılı mirasçılık belgesindeki mirasçıları ..., ... ( ...) , ... adlarına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen kısma yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, kaldı ki davacının taşınmazlar üzerinde Medeni Kanunun aradığı şekilde nizasız ve fasılasız, iktisaba yeterli zilyetliğinin bulunmadığını, davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığını, davacının delil olarak herhangi bir belgeye ve kayda dayanmadığını, mahalli bilirkişilerin beyanlarının soyut içerikli olduğunu, uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1988 yılında Kayseri ili Kocasinan ilçesi ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz 766 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince tapulama harici bırakılmıştır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla ; davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.