Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1101 E. 2023/6846 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmasında harici boşluk olarak bırakılan ve dedesinden kaldığını iddia ettiği taşınmazın adına tescilinin talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli (hak kazandıran) zilyetliğinin bulunmadığı gözetilerek, mahkemenin tapu tescili talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/17 E., 2020/24 K.

DAVA TARİHİ : 14.11.2012

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, ... ili ... ilçesi ... köyü köy içi mevkii 341 parselin etrafındaki alanın 2005-2006 yılında yapılan kadastro çalışmasında kadastro harici boşluk olarak bırakıldığını, bu yerin davacıya dedesinden kaldığını, dedesinin olduğunu kanıtlayan 29.06.1965 tarihli arazi kayıt örneğinin olduğunu, 50 yıldan fazladır müvekkilinin kullandığını, bu alanda ev, ahır ve samanlık yaptığını, halen kullanmakta olduğunu beyanla adına kayıtlı bulunan 341 parselin etrafındaki bu alanın adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.03.2015 tarih ve 2012/170 Esas, 2015/82 Karar sayılı kararı ile, davacının talebinin 341 parsel olmayıp çevresine ilişkin tescil istemi olduğu, celse arasında ...’nin müdahale talebinde bulunduğu ancak müdahale masraflarını yatırmadığı görülerek talebinden vazgeçmiş sayılmış, ... İlçe Özel İdaresi tarafından ibraz edilen 273 no'lu arazi kayıt örneğinde dava konusu yere ilişkin Lezgi Üzümcü isminin olduğu görülmekle davanın kabulüne, ... ili ... ilçesi ... köyü köy içi mevkii 341 parselin etrafında bulunan 22.10.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda sarı renk ile gösterilen 12 m² ambar, 45 m² samanlık ve 12 m²'lik basmalık olan yerin yeni ada ve parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 24.05.2018 tarih ve 2018/2411 Esas, 2018/3500 Karar sayılı kararıyla, davacının, taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli (hak kazandıran) zilyetliği bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin; 28.01.2020 tarihli ve 2019/17 Esas, 2020/24 Karar sayılı kararı ile bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının hak kazandıran zilyetliği bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 11.10.2013 tarihinde yapılan keşifte ...'nin keşif sırasında mahalli bilirkişi olarak dinlendiğini, hem de aynı gün yani 11.10.2013 tarihinde davaya müdahale talebinde bulunarak davada taraf konumuna geldiği için tarafsız olmadığını, beyanlarına itibar edilmesinin doğru olmadığını, fen bilirkişisince yanlış beyanlara göre rapor düzenlendiği için uzmanlık gerektiren teknik bir rapor düzenlenmediği için bu raporu kabul etmediklerini, süresinde itiraz etmelerine rağmen itirazlarının kabulü ya da reddi hakkında hiç bir ara karar kurulmadığını, bunun da savunma hakkının kısıtlamasına neden olduğunu, dava konusu yerin köy içi ulaşım yollarında olmadığını, ayrıca köy içi boşluklarında imar-ihya şartı aranamayacağını, imar-ihyanın sadece Hazine adına tespiti yapılmış olup Hazine adına tapulanan yerler için aranan bir şart olduğu köy içi boşlukların kazanılabilmesi için kamu hizmetine tahsis edilmemiş olması ve 20 yılık zilyetlik şartı olduğunu, dava konusu yerin müvekkilene ait olan 341 parselin etrafında köy içi boşluk olarak bırakıldığını, bu yerin dedesinden kaldığını, dedesine ait olduğunu kanıtlayan 29.06.1965 tarihli arazi kayıt örneği bulunduğunu, 50 yıldan fazladır müvekkili tarafında kullanılmakta olduğunu, zilyetlik şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddinin doğru olmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14üncü, 17nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde ve özellikle hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; ... ili ... ilçesi ... köyü köy içi mevkii 341 parselin etrafındaki alana ilişkin karara karşı sunulan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 269,85 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi