Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1137 E. 2023/6302 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın zilyetliğe dayanarak tescili istemine ilişkin davada, bozma kararına rağmen davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararına uyularak ve taraf ehliyetindeki eksiklik giderilemediğinden davanın usulden reddine karar vermesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/439 E., 2018/210 K.

DAVA TARİHİ: 19.10.2012

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ...ili ... ilçesi ...köyü... mevkii 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlarına komşu yaklaşık 17.000 metrekare taşınmazın davacılara ait olduğunu ve bu taşınmazın cedlerinden kaldığını, 50 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla tarımsal faaliyetlerde bulunduklarını beyanla davacılar adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar aşamalarda, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.05.2014 tarih ve 2012/1101 Esas, 2014/364 Karar sayılı kararı ile, fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 21.161,13 m2'lik alanın davacılar tarafından ve öncesinde de babaları tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığı, tescil için kanunun aradığı koşulların oluştuğu anlaşıldığından talebin kabulüne, fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 33.906,18 m2'lik alana ilişkin talebin ise zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 13.06.2017 tarih ve 2015/7556 Esas, 2017/4512 Karar sayılı kararıyla, taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin davacılar adına tesciline karar verilen bölümünün öncesinde davacıların mirasbırakanı...'a ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığı, mirasçıları arasında herhangi bir taksim yapılmaksızın tüm mirasçılar tarafından mirasbırakanın sağlığında olduğu gibi ekilmeye devam edildiği, terör olaylarının artması nedeniyle tüm mirasçılarının yurdışına göç ettikleri ve bundan sonra da icara vermek suretiyle kullandıklarını beyan ettikleri, mirasbırakan...'ın davacılar dışında çok sayıda mirasçıları olduğu gibi davacılardan Murat'ın babası mirasbırakanın oğlu Polis'in sağ olduğu, davanın taraf ehliyeti yönüyle usulden reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin; 31.10.2017 tarihli ve 2017/439 Esas, 2018/210 Karar sayılı kararı ile, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, Yerel Mahkemenin birinci yargılaması ile ikinci yargılaması arasındaki yargısal tasarruflar minvalinde gözle görülür tezat, eksiklik ve hataların bariz bir biçimde ortada olduğunu, Yerel Mahkeme tarafından ikinci yargılamada da Yüksek Mahkemenin dikkat çekmiş olduğu usuli eksikliklerin ikmali için taraflara süre ve imkan verilmesi gerektiği yerde davanın esasına dahi girilmeksizin usulden davanın külli olarak reddedilmesinin kabul edilemez olduğunu, sebebsiz ve gerekçesiz bir şekilde davacıları yargılama boyunca temsil etmelerine rağmen davacılar vekili olarak taraflarına kısmen kabul kararı yönünden herhangi bir vekalet ücretine hükmedilmediğini, gerekçeli kararının 4 no’lu bendinde davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, 10.746,00 TL bakiye harcın davacılar tarafından tediye edilmesi istenmişse de bu husus mevzuata aykırı olmakla beraber yerinde olmadığını, davacılar lehine ... Kadastro Mahkemesi'nin 2019/39 Esas, 2019/40 Esas, 2019/41 Esas, 2019/42 Esas, 2019/43 Esas ve 2019/44 Esas sayılı dosyalarında kadastro tespitine itiraz ve dava konusu taşınmazların adlarına tescili konulu davalar açıldığını ve derdest olduğunu, esasen dava dosyasının ... Kadastro Mahkemesinin mezkur dava dosyaları ile birleştirilmesi yönünde de ayrıca bir kararın verilmesi gerektiğini, bu hususun aslında tapu iptal ve tescil davalarında re'sen nazara alınması gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 17 nci maddeleri; 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde ve hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı özellikle fazla alınan harcın mahallinde iadesinin her zaman iadesi mümkün olduğu anlaşılmakla; ...ili ... ilçesi ...Köyü... mevkii 17 ve 18 nolu parsel sayılı taşınmazlarına komşu yaklaşık 17.000 metrekare taşınmaza yönelik karara karşı sunulan temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.