Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1171 E. 2024/4735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında, davacının zilyetlikle kazanım iddiasının ve davalı belediyenin mülkiyet hakkının kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tespite esas tapu kayıtlarının kapsamının ve zilyetliğin tam olarak araştırılmadan hüküm kurması, ayrıca sazlık araziye zilyetlikle kazanım hükümlerini uygulaması doğru olmadığından, bozma ilamına uyulmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/91 E., 2022/1692 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/42 E., 2018/167 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadastro sırasında davacıya ait 205 ada 61 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 18.000 metrekarelik kısmının davalıya ait 205 ada 63 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığını, davacıya ait taşınmazın sınırlarının değişmediğini iddia ederek çekişmeli 205 ada 61 parsel sayılı taşınmazın keşifte gösterilecek bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiğini, açılan davanın haksız olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.07.2018 tarihli ve 2017/42 Esas 2018/167 Karar sayılı kararıyla; kadastro tespiti sırasında sınırların yanlış tespit edildiği gerekçesiyle 205 ada 63 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen 12.621,70 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile davacıya ait 205 ada 61 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya tesciline, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 7.732,78 metrekarelik kısmın 2015 ada 61 parselden ifrazı ile ... Belediyesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 27.12.2018 tarih 2018/779 Esas ve 2018/779 Karar sayılı kararında; mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 205 ada 63 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12.621,70 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapıya kayıt ve tesciline, 205 ada 61 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin11.11.2021 tarih 2021/3421 Esas 2021/6750 Karar sayılı kararıyla " öncelikle tespite esas alınan tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa kroki ve haritaları ile dava konusu taşınmaza komşu tüm taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanak kayıtları tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi, bundan sonra usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile uzman bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılması, keşif sırasında öncelikle uzman teknik bilirkişi eliyle tespite esas alınan tapu kayıtlarının varsa haritası zemine uygulanarak kayıt kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmesi, tapu kayıtlarının haritasının bulunmaması ya da uygulanamaması durumunda ise ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesinin istenilmesi, çekişmeli taşınmazın tespite esas alınan kayıt kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tapulu taşınmaz üzerinde zilyetlikle kazanmanın mümkün olamayacağı gözetilerek toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulması" gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan 10/03/1942 tarih 7-8-9-14-16-18-21 ve 24 sayılı tapu kayıtlarının ihdası, intikali, sınırlarını, özellikle yerel bilirkişiler tarafından gösterilemeyen sınırları ve oluşum nedenlerini iyi bilen, elverdiğince yaşlı tanık bildirilmediği, hal böyle olunca, nizalı taşınmaz bölümünün tespite esas alınan ve yukarıda tarih ve sayısı bildirilen tapu kayıtlarının kapsamında kalmadığının kabulünde zorunluluk bulunduğu, buna göre taraflar arasında ki uyuşmazlığın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede ise gerek kaldırma ve bozma öncesi yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, gerek anılan keşif sonucu alınan ziraat ve fen bilirkişi raporları, gerekse bozma sonrası yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların genel olarak davacı tarafın tespit tarihinden önce olacak şekilde 20 yıldan fazla süren ekonomik amaca uygun zilyetliğini doğruladığı gerekçesiyle davacının çekişmeli 205 ada 63 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının kabulüne Çekişmeli Balıkesir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (Köyü) 205 ada 63 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişiler Mehmet Serdar, Nedret Kesimci ve İsmail Tunç'un 02/09/2022 tarihli rapor ve eki krokilerde 63-A (7328,17 m2) ve 63-B (5293,53 m2) harfi ile gösterdikleri bölümlere ait tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 205 ada 61 parsel sayılı taşınmaz kesinleşmekle bu talep hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, hakdüşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını, yapılan kadastro tespitinin doğru olduğunu, davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 17 nci ve 20 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Kadastro sonucu Bursa ili, ... ilçesi ... Mahallesi/Köyü çalışma alanında bulunan 205 ada 63 parsel sayılı 57.578,03 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kayıtlarına dayanılarak ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare 6360 sayılı Yasa kapsamında 2015 yılında davalı ... Belediyesine devredilmiştir.

A) Fen Bilirkişi raporunda 63/A ile gösterilen taşınmaz bölümüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazda çekişmeli 205 ada 63 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsamadığı ve zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile bozma ilamına uyularak yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Çekişmeli taşınmazın komşularına revizyon gören tapu kayıtları dosya arasına alınmadan, tapu uygulaması usulüne uygun şekilde yapılmadan taşınmazın tapu kapsamında kalmadığı ve zilyetlikle kazanım şartları oluştuğu kabul edilerek bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca, tespite esas tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte mahalli Tapu Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Arşiv Daire Başkanlığından istenilmeli, dayanılan kayıtların kadastro tespiti sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılarak tespit edilmeli, revizyon görmüşlerse kadastro tespit tutanakları ile dava konusu taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tespit tutanakları ve uygulanan tapu kayıtları da getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmelidir.

Bundan sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte tespite esas tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tapu kayıtlarının haritasının bulunması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince haritası ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli, bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanak tapu kayıtlarıyla denetlenmelidir.

Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.

Fen bilirkişisine keşfi takibe elverişli, tapu uygulamasını, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde zilyetlikle kazanım şartları değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

B) Fen Bilirkişi Raporunda 63/B ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Mahkemece, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda 63/B gösterilen taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmaz bölümünde dosya arasında bulunan ziraat raporuna göre su akan eneç ile sazlık alan bulunduğu tespit edilmiştir.

Bilindiği üzere, bataklık ve sazlıklar birçok canlı türünün yaşamını sürdürdüğü alanlar olup istikrar kazanmış ve devamlılık gösteren Yargıtay uygulamalarına göre doğal dengenin bozulmaması bakımından bataklık ve sazlıkların imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılmalarına olanak yoktur. Hal böyle olunca evveli itibariyle sazlık olan dava konusu taşınmaz bölümüne yönelik davanın reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.