"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazın evvelinden beri müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu, taşınmaz üzerinde 35-40 yaşlarında kayısı ağaçları ile islim damının mevcut olduğunu ancak yaptıkları araştırma sonucunda taşınmazın her nasılsa davalı Yeşilyut Belediye Başkanlığı adına tescil edilmiş olduğunu öğrendiklerini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Yeşilyut Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde; dava konusu 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 414 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluştuğunu, 414 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde, “haritasında 14 nolu 400 metrekarelik yer ... oğlu ...’ya tahsis edilmiştir.” şerhinin bulunduğunu, bu tahsis şerhinin 775 sayılı Gecekondu Kanunu’ndan kaynaklandığını, taşınmazın konut olarak kullanılması amacıyla tahsis edildiğini ancak taşınmazın davacı tarafından bahçe olarak kullanıldığını, kaldı ki davacı tarafından tahsisle ilgili gerekli ödemelerin de yapılmadığını, bu nedenle tahsis işleminin geçersiz hale geldiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak eldeki davayı açtığı, dava konusu 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1962 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda mera vasfıyla sınırlandırıldığı ve hak düşürücü sürelerin geçtiği, öte yandan meraların zilyetlikle de iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mera vasfına ilişkin idari kararın müvekkiline tebliğ edilmediğini, kaldı ki taşınmazın mera vasfında olmadığını, davalı tarafından da taşınmazın 775 sayılı Kanun uyarınca müvekkiline teslim edildiğinin beyan edildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın iddiasının kadastro öncesi nedene dayalı olduğunun anlaşıldığı, dava konusu 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 414 parselin kadastro tutanağının 1962 yılında kesinleştiği, bu tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesi; “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”
b) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 137. maddesi; “Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez.”
c) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 140/1. maddesi; “Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder ”
d) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 140/3. maddesi; “Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.”
e) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 143/1. maddesi; “Tarafların davada ileri sürdükleri bütün iddia ve savunmalar birlikte incelenir.” hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Malatya ili, Merkez ilçesi, Topsöğüt köyü çalışma alanında bulunan 414 parsel sayılı 258.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, köyün kuruluşundan beri köyün otlakiyesi olarak kullanıldığı ve halen de köy tüzel kişiliğinin bu yerden mera olarak istifade ettiği gerekçesiyle, mera vasfıyla sınırlandırılarak 15.01.1963 tarihinde özel siciline kaydedilmiş; 23.11.1985 tarihinde ise taşınmaz İl Özel İdare Müdürlüğü adına kültür arazisi vasfıyla tescil edilmiş ve 05.12.1985 tarihinde de taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın haritasında gösterilen ayrı ayrı bölümlerinin davacı ile dava dışı kişilere tahsis edildiğine dair şerh verilmiş, taşınmaz daha sonra 11.04.1991 tarihinde Topsöğüt Belediyesi adına tescil edilmiştir. Taşınmazın 1997 yılında ifrazıyla dava konusu 121 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı taşınmazlar oluşmuş, dava konusu 121 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 2014 yılında tashihen devir sebebiyle Yeşilyurt Belediyesi adına tescil edilmiştir.
2. Davacı ..., dava konusu taşınmazın evvelinden beri zilyetliğinde bulunduğunu, taşınmaz üzerinde 35-40 yaşlarında kayısı ağaçları ile islim damının mevcut olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı Yeşilyut Belediye Başkanlığı ise, dava konusu taşınmazın geldisi olan 414 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca davacı lehine tahsis şerhi verildiğini ancak davacının tahsisle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve taşınmazı tahsis amacına uygun şekilde kullanmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince 12.11.2020 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında; taraf vekilleri dava ve cevap dilekçelerini tekrar etmiş, taraflar Mahkemece sulhe teşvik edilmiş, sulh teklifinden sonuç alınamadığı duruşma tutanağına yazılmış ancak taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun ne olduğu, tarafların anlaşamadıkları hususların, dayanılan hukuki sebep ya da sebeplerin nelerden ibaret olduğu belirlenmeksizin ön inceleme duruşmasına son verilerek tahkikat aşamasına geçilmiş, İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararda davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, Bölge Adliye Mahkemesince ise davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu kabul edilmiştir.
Eldeki davada, kadastro öncesi sebeplere mi, kadastro sonrası sebeplere mi (Davacı tarafından dava konusu taşınmazda bulunduğu ileri sürülen ağaçların ve islim damının 35-40 yıllık olduğunun iddia edildiği, dava tarihi itibariyle bu tarihin 1980’li yıllara tekabül ettiği anlaşılmaktadır.) yoksa dava konusu taşınmazın geldisi olan 414 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan tahsis şerhine ilişkin mi olduğu hususunda tereddüt bulunmaktadır. Yargılama boyunca da bu tereddüt giderilmemiştir.
Hâl böyle olunca; Mahkemece iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre, yukarıda anılan düzenlemeler ışığında davadaki uyuşmazlık konusunun, dayanılan hukuki sebep ya da sebeplerin neler olduğu Mahkemece açık bir şekilde belirlenmeli, buna göre hukuki nitelendirme yapılarak, işin esası hakkında bir karar verilmelidir.
VI. SONUÇ
Açıklanan sebeplerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne,
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.