"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/952 E., 2022/1996 K.
DAVA TARİHİ : 03.07.2014
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/481 E., 2021/280 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istekli davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.11.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ...geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının mirasbırakanı ...'ün 1244 parsel sayılı “bahçeli ev ve samanlık” vasıflı taşınmazını torunu olan davalıya bağış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde ehliyetsiz olduğunu, 89 yaşında ve kanser hastası olan mirasbırakanın tek taşınmazını davalının baskısı ile iradesi fesada uğratılarak devrettiğini ileri sürerek 1244 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında davacı adına tesciline, olmadığı takdirde saklı payı aşan kısmın tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; temlik tarihinde mirasbırakanın ehliyetli olduğunu, buna ilişkin sağlık raporu alındığını, mirasbırakanın davalının baskısı ile taşınmazı devrettiği iddiasının doğu olmadığını, davacının saklı payını mirasbırakanın yaptığı sağlararası tasarruflar ile önceki yıllarda aldığını, davacının ikametgah adresindeki taşınmazın mirasbırakan tarafından alındığını, mirasbırakanın birkaç parça taşınmazını satıp satış bedelini davacıya verdiğini, davacının borçlarını da ödediğini, saklı payını bu şekilde alan davacının tenkis davası açmaya hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI/BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2018 tarih, 2014/219 Esas, 2018/200 Karar sayılı kararı ile; Adli Tıp Kurumu raporuna göre mirasbırakanın bağışlama tarihinde hukuki işlem ehliyetini haiz olduğu, taşınmaz bagış işlemi ile temlik edildiğinden muris muvazaası iddiasının dinlenemeyeceği, tenkis talebi yönünden ise davalının savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tenkis isteminin kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davacının muris muvazaası hukuki nedenine dayanmadığı, davacının asıl talebi olan tapu iptali ve tescil talebi bakımından mirasbırakanın iradesinin sakatlandığına ilişkin iddiasının değerlendirilmediği gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; mirasbırakanın iradesinin fesada uğratıldığı iddiasının kanıtlanamadığı, terditli tenkis talebi yönünden ise mirasbırakanın dava dışı bir taşınmazını satarak satış bedelini miras payına karşılık davacıya verdiği, dava konusu edilen taşınmazın da davacı dışındaki diğer mirasçıların rızası alınarak davalıya devredildiği, bu durumda mirasbırakanın sağlığında mirasçıları arasında mal paylaşımı yaptığı ve saklı paya müdahale kastının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Adli Tıp Kurumu raporunun eksik inceleme ile düzenlendiğini, mirasbırakanın yaşı ve hastalığının bir arada değerlendirilmesi gerekirken sadece hastalıkların dikkate alındığını, bağış tarihinde mirasbırakanın dava konusu taşınmazdan başka mal varlığı bulunmadığını, temlik tarihinden kısa bir süre öncesine kadar davacı ile yaşamaktayken davacı ile aralarında çıkan anlaşmazlıktan dolayı davalıların yanında kısa bir süre kaldığını, anılan tarihte mirasbırakan ile davacının aralarının iyi olmadığını ve mirasbırakanın amacının davacının saklı payına zarar vermek olduğunu, diğer mirasçılardan olan ...'ün ise miras hakkından feragat ederek terekedeki tek taşınmazı yeğeni olan davalı ... ...'e bağışlamasına onay vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının saklı pay sahibi olmadığını, davacının kendi emek ve birikimi ile aldığı dava dışı taşınmazı mirasbırakanın 3. kişiye sattığı taşınmazı ile aldığına dair hatalı değerlendirme yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davalının, mirasbırakanın terekesine göre 3. kişi konumunda olduğu ve davacının miras payı oranında talep ettiği tapu iptal ve tescil davasının dinlenemeyeceği, davanın reddine ilişkin kararın sonucu itibariyle doğru olduğu, mirasbırakanın sağlığında davacı lehine de kazandırmalarda bulunduğu, dava konusu temlikte davacının saklı payını ihlal kastının bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; nöroloji ve psikoloji alanında uzman bilirkişilerden rapor alınmadığını, Adli Tıp Kurumu raporunu düzenleyen heyette anılan uzman hekimlerin yer almadığını, dosyanın üst kurula gönderilmesi gerektiğini, bu yöne ilişkin itirazların dikkate alınmadığını, davalı ile diğer mirasçıların birlikte hareket ettiklerini, davacının diğer mirasçılar adına da talepte bulunmakta hukuki yararı olmadığını, bu gerekçe ile tapu iptal ve tescil taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını, tenkis talepleri yönünden ise sadece davalı tanıklarının beyanlarının alındığını, davacı tanıklarının dinlenmediğini, davacının dava dışı 698 ada 6 parsel sayıl taşınmazı kendi birikimleri ile edindiğini, davalının savunmasını kanıtlayamadığını, davacının saklı payına müdahale edildiğini, İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı arasında çelişki olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve irade fesadı hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 15 inci maddeleri ve 409 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 565 inci ve 640 ıncı maddeleri,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 uncu ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1925 doğumlu mirasbırakan ...’ün 07.06.2014 tarihinde öldüğü, geride davacı oğlu ... ile dava dışı çocukları ...ve...’in mirasçı olarak kaldığı, davalı ...’in dava dışı mirasçı...’in kızı olduğu, mirasbırakanın dava konusu 1244 parsel sayılı taşınmazını 05.06.2013 tarihinde davalıya bağış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.