Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1296 E. 2024/3631 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili davasında Hazine vekilinin vekâlet ücreti istemine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun karar verdiği, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/52 E., 2022/765 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın kısmen onanmasına kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Van ili, Edremit ilçesi, ... Mahallesine ait 159 nolu kadastro paftasında davacının ev ve bahçesinin bir kısmının tescil dışı boşlukta kaldığını, bir kısmının da hemen bitişiğindeki 84 ada 40 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaz içinde kaldığını, aslında dava konusu taşınmazının olduğu yerde öncesinde hiç mera olmadığını, dava konusu taşınmazları 35 yılı aşkın süredir davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla kullanan davacının burada ikâmet ettiğini, dava konusu ettiği 84 ada 40 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın sınırlandırmasının kısmen iptali ile davacı adına tescilini ve tescil harici boşluğun davacı adına tescilini talep etmiştir.

2. Asli müdahiller ..., ..., ... ve ... müşterek müdahale dilekçelerinde özetle; davacının hak iddia ettiği taşınmazı babalarının hep birlikte para ödeyerek ... isimli kişiden satın aldığını, taşınmazların kendilerine babalarından irsen intikâl ettiğini, davacıyla aynı hakka sahip olduklarını ileri sürerek dava konusu edilen 84 ada 40 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın sınırlandırmasının kısmen iptali ile adlarına tescili ile tescil harici boşluğun adlarına tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlardan boşluğun tescil harici bırakılma sebebinin ve davacı adına aynı çalışma alanında senetsizden tespiti yapılan taşınmaz miktarının araştırılması gerektiğini, mera vasıflı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktasap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; tapulu taşınmazların tescile konu olamayacağını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının ve imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması gerektiğini, dava konusu edilen 84 ada 40 parsel sayılı taşınmazın Van Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla ilgisi olmadığını belirterek davanın husumetten reddini istemiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; tapulu taşınmazların tescile konu olamayacağını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.09.2015 tarihli ve 2013/38 Esas, 2015/625 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların 4.880,352 m2 kısmının 158 nolu kadastro paftasında 84 ada 40 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaz içinde kaldığı, mahalli bilirkişi beyanlarına göre kadimden beri mera olarak kullanıldığı, 84 ada 40 parsel sayılı taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı maddesinin (B) bendi uyarınca meraların özel mülkiyete konu edilemeyeceği gerekçesiyle tescil harici bırakılan taşınmaz hakkında ise imar-ihyanın tamamlanmasından itibaren 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, fen bilirkişi raporunda taşınmazın sürülü olmadığının bildirildiği gerekçesiyle; davacı ve asli müdahillerin davalarının reddi ile her bir davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca ayrı ayrı 1.500 TL maktu vekâlet ücretinin müştereken ve müteselsilen davacı ve asli müdahillerden alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.04.2021 tarihli ve 2021/517 Esas, 2021/3434 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddi hâlinde ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği hâlde hatalı şekilde ret sebebi ortak davalılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz itirazının vekâlet ücreti yönünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 05.07.2022 tarihli ve 2022/52 Esas, 2022/765 Karar sayılı kararıyla; davacı ve asli müdahillerin davasının reddi ile bütün davalılar lehine tek olarak ve usuli kazanılmış hak ilkesi gereğince 1.500 TL vekâlet ücretinin davacı ve asli müdahillerden müştereken müteselsilen alınarak ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulduğu, ancak adına çıkarılan muhtıranın davacı vekiline 07.09.2022 tarihinde usulüne uygun tebliğine rağmen temyiz harcını yatırmadığı gerekçesiyle 02.09.2022 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine verildiği, davacı vekilinin ek karara karşı temyiz isteminde bulunmadığı anlaşılmıştır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilli olması sebebiyle diğer davalılar yönünden davanın husumetten reddi gerektiği ve keşfen belirlenen dava değeri üzerinden Hazine lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup davalı Hazine vekilinin temyiz istemi vekâlet ücretine yöneliktir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası,

2. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozma ilâmına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (j) bendi gereğince davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.