Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1327 E. 2024/1730 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında kızı üzerine yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen, dinlenen tanık beyanları ve mirasbırakanın aile içi ilişkileri dikkate alınarak mirasbırakanın temliklerinde mirastan mal kaçırma kastının bulunmadığı ve davalı kızın mağduriyetini gidermek amacıyla hareket edildiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2563 E., 2022/2422 K.

DAVACILAR : ... mirasçıları ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., ...

DAVALILAR : ..., ..., ... vekilleri

Avukat ..., Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/379 E., 2019/47 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ...’in 18055 ada 1 parseldeki 8 no.lu bağımsız bölüm ile 30021 ada 4 parseldeki 12 no.lu bağımsız bölümü kızı olan davalıların mirasbırakanı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, anılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; dava konusu 8 no.lu bağımsız bölümün mirasbırakanları ... tarafından bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını ancak tapuda babası ... adına tescil edildiğini, daha sonra taşınmazın gerçek sahibi olan ...’e devredildiğini, mirasbırakan ...’in 13 no.lu bağımsız bölümü satıp parasını davacı ...’a vermiş olması nedeniyle 12 no.lu bağımsız bölümü de kızı ...’e verdiğini, davacıların temliklerden bilgi sahibi olup rızaları bulunduğunu, kendileri tarafından açılan davalara karşılık olarak bu davanın açıldığını, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2016/379 E., 2019/47 K. sayılı kararıyla; temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarihli ve 2019/195 E., 2021/2441 K., sayılı kararıyla; temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ancak Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 nci maddesi hükmü gözetilerek infazı kabil olacak şekilde iptal ve tescil kararı verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 06.09.2022 tarihli ve 2022/1922 E., 2022/5397 K. sayılı kararıyla; " Dinlenen tanık beyanları ile mirasbırakanın birlikte oturduğu davacı oğlu ve eşinden mal kaçırmasını gerektirecek bir sebep ileri sürülmediği gibi dinlenen davalı tanıklarının beyanları ile dava konusu taşınmazların temlikinin ekonomik olarak aileden dışlanan kızı ...’in mağduriyetini gidermek, oğlu ...’a yapılan kazandırmaları dengelemek amacıyla yapıldığı, mirastan mal kaçırma kastının bulunmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; mirasbırakanın davacıya herhangi bir mal ya da malın parasını vermediğini, yalan beyanda bulunanan taraflı tanık beyanına itibar edilerek davalıların mirasbırakanı ...'in ekonomik olarak dışlandığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, satış işlemlerinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, muvazaanın tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile ispatlandığını, davacının talebi ve bilgisi doğrultusunda gerçekleşen bir işlem olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri; TMK'nın 6 ncı, HMK'nın 190 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1928 doğumlu mirasbırakan ...’in 18.10.2009 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak eşi davacı ..., oğlu davacı ... ve kızı ...'in kaldığı, ...’in de 19.10.2014 tarihinde ölümü ile geriye mirasçıları olan davalıların kaldıkları; mirasbırakanın, adına kayıtlı 18055 ada 1 parseldeki 8 no.lu bağımsız bölümü 02.09.2002 tarihinde, 30021 ada 4 parseldeki 12 no.lu bağımsız bölümü 05.08.2008 tarihinde kızı ...'e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

3. Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usulü kazanılmış hak" olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. (09.05.1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı).

4.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 247,70 TL temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...